1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Tunus'ta hükümet krizi

7 Şubat 2013

Tunus, muhaliflerin lideri Şükrü Belıyd’ın önceki gün suikaste kurban gitmesinin ardından derin bir siyasi krize doğru sürükleniyor. Halk gösterilerle tepki veriyor.

Fotoğraf: Reuters

Tunus Başbakanı Hamadi Cibali'nin çözüm olarak sunduğu teknokratlardan oluşan partiler üstü bir hükümet kurma önerisi de kabul görmedi. Başta Cibali'nin iktidardaki İslamcı En Nahda Partisi olmak üzere koalisyonu oluşturan partiler öneriye itiraz ediyor. Tunus'un en büyük sendikası ise cuma günü için genel grev çağrısı yaptı.

Suikastin protesto edildiği gösteriler de ülke çapında sürüyor. Demokrat Yurtseverler Partisi lideri Şükrü Belıyd'ın evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesi Tunusluları öfkenlendirdi.

Bir gösterici kızgınlığını, "Hepimiz Tunusluyuz. Sağ ya da sol bu ne fark eder! Bu Tunus olamaz. Bizim ülkemizde böyle bir şey olduğuna inanamıyorum! " sözleriyle dile getirdi.

Hükümet istifa!'

Ülkede suikastin ardından başlayan protesto gösterilerinden "Hükümet istifa!" söylemleri yükseliyor. Zira eylemcilerin çoğu suikastten koalisyon hükümetinin büyük ortağı En Nahda Partisi'ni sorumlu tutuyor. Muhalefetteki sol eğilimli Demokrat Yurtseverler Partisi Genel Sekreteri Belıyd son dönemde Tunus hükümetine yönelik eleştirileriyle dikkati çekiyordu. Merkez soldaki milletvekillerinden Iyed Dahmani de suikastten dolaylı olarak En Nahda liderliğindeki hükümeti sorumlu tutuyor.

Dahmani "Bu siyasi bir cinayet, devrime karşı hükümetin darbesi. Cinayetten, aylardır siyasi şiddeti görmezden gelenler sorumlu. Her seferinde bu konuda uyardığımızda, bize ‘onlar bizim evlatlarımız, onlarla diyalog kurmalıyız' dediler. Şimdi İslamcı ve aşırı kesimlerle diyaloğun sonucunun siyasi cinayetler olduğunu gördük" açıklamasını yapıyor.

Artan protestoların ve eleştirilerin ardından Tunus Başbakanı Hamadi Cibali de ülkedeki siyasi krizi frenlemek için seçimlere kadar bir teknokrat hükümet kurulmasını önerdi. Ancak koalisyon hükümetinin büyük ortağı En Nahda Partisi bu öneriye karşı çıktı ve ulusal birlik hükümeti kurulmasından yana olduklarını açıkladı. Diğer koalisyon ortakları da Başbakan'ın önerisini kabul etmedi. Tunuslulardan da teknokrat hükümet önerisine pek destek yok.

Şiddet politikaları kaygısı

Tunus uzun yıllar sonra ilk kez siyasi bir suikaste tanık oluyor. Ülkede 1980 öncesi izlenilen şiddet politikalarının geri dönebileceği kaygısı yaşanıyor. İktidardaki En Nahda Partisi'nin en sert eleştiren politikacılardan biri olan 47 yaşındaki Şükrü Belıyd, geçtiğimiz yıl diğer solcu ve laik partilerle birlikte Halk Cephesi ittifakının kurulmasına öncülük etmişti. Böylelikle gücünü artıran Halk Cephesi yapılan kamuoyu yoklamalarına göre şu anda ülkenin üçüncü büyük siyasi gücü.

Tunuslu Profesör Muhammed Suizi girişimleri ve açıklamalarıyla muhalif lerin dikkatleri üstüne çektiği tahmininde bulunuyor. Suizi, "Belıyd yeni fikirler ortaya attı: En Nahda Partisi ve Selefiler onu hedef olarak seçti. Canlarını sıkmaya başlayan cesur bir adamı gözlerine kestirdiler. Belıyd insanı düşünmeye iten biriydi ve Tunus'un böyle birine ihtiyacı var. Şimdi ülke uykusundan uyanıyor” şeklinde konuşuyor.

Muhalefet partileri, Başbakan Cibali'nin hükümet değişikliği ile ilgili olarak kendileriyle de görüşmesi gerektiğini söylüyor. Muhalefet partilerine göre, ülkedeki koşullar değişti ve bu nedenle tüm siyasi partilerle istişare edilmesi gerekiyor. Tunus'taki siyasi krize nasıl bir çözüm bulunacağı belirsiz. Ancak gözlemciler ülkede İslamcılarla laik ve solcu partiler arasındaki siyasi kutuplaşmanın giderek derinleştiği uyarısında bulunuyor.

Şükrü BelıydFotoğraf: picture-alliance/dpa

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez (Ajanslar/DW)

Editör: Hülya Schenk

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik