1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

UCM'nin kararı: Almanya Netanyahu'yu tutuklar mı?

Jens Thurau
4 Aralık 2024

Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taraf olan Almanya, hakkında tutuklama kararı olan bir kişi ülkeye giriş yaptığında kendisini tutuklamakla yükümlü. Peki bu İsrail lideri Netanyahu için geçerli mi?

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Fotoğraf: Uncredited/Israeli Government Press Office/AP/dpa/picture alliance

Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), 21 Kasım'da İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri kararı çıkarttı. Karara gerekçe olarak da "en az 8 Ekim 2023'ten Başsavcılığın tutuklama emri başvurusunda bulunduğu 20 Mayıs 2024'e kadar olan dönemde işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" gösterildi.

Mahkeme, Avrupa Birliği ve ABD'nin terör örgütü olarak nitelendirdiği Hamas'ın yöneticilerihakkında da 7 Ekim saldırıları ile bağlantılı olarak tutuklama emri çıkartmıştı.

UCM'nin tutuklama kararı Netanyahu ve Gallant'ın hareket kabiliyetlerini kısıtlamış durumda. Çünkü UCM'ye taraf olan 124 ülkenin her biri, söz konusu kişiler topraklarına ayak bastığı anda onları tutuklama ve UCM'ye teslim etmekle yükümlü.

Bu ülkelerden biri de UCM'nin kuruluşuna temel olan Roma Statüsü'nün imzacılarından Almanya. Ancak Alman hükümetinin İsrail'e karşı izlediği politika çerçevesinde Alman kolluk kuvvetlerinin Netanyahu'yu tutuklamasını beklemek pek gerçekçi değil. İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası'nın Yahudilere yönelik soykırımı sebebiyle bugünkü Almanya'nın İsrail'e karşı özel sorumluluğu ve Alman devletinin İsrail ile bugün geleneksel bir müttefik olması, bu beklentileri gerçek dışı kılıyor.

Ancak Alman devletler hukuku uzmanları, Netanyahu'nun Alman topraklarına ayak bastığında tutuklanmasının hukuki bir gereklilik olduğunu düşünüyor.

"Gazze'de insanların yaşaması imkansızlaştı"

Alman hükümeti,7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e saldırısıyla başlayan savaşın ilk gününden bu yana İsrail'in kendini savunmak için sert yöntemlere başvurmasının meşru olduğunu düşünüyor.

İsrail askerleriFotoğraf: Leo Correa/AP Photo/picture alliance

Berlin'de geçen hafta düzenlenen bir toplantıda bir araya gelen çok sayıda uzman ise UCM'nin kararının Alman hükümeti için bir "uyan" çağrısı niteliğinde olduğunu söyledi.

Çalışmalarını Erlangen-Nürnberg Üniversitesi'nde sürdüren Ortadoğu uzmanı Christine Binzel, UCM'nin İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki uygulamalarına yönelik her eleştirisinde Almanya'nın mahkemeye destek vermekten kaçındığını söyledi. Binzel, "Almanya, 14 aydır hukuki yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Almanya olan biteni yalnızca izlemekle kalmıyor, aksine federal hükümet, İsrail'i bugüne kadar siyasi, mâli, askeri ve hukuki olarak destekliyor. Almanya, ABD'den sonra İsrail'e en fazla silah tedarik eden ikinci ülke" değerlendirmesini paylaştı.

Barenboim-Said Akademisi profesörlerinden Michael Barenboim de benzer görüşte. Barenboim, "Ekim 2024'ün başından bu yana, İsrail Gazze'nin kuzeyini topyekün kuşatmış ve bu şekilde orada insanların yaşamasını imkansız hâle getirmiş vaziyette" diye konuştu.

Netanyahu Berlin'i ziyaret ederse ne olacak?

Lahey'deki mahkemenin kararı, Alman hükümeti açısından başka bir kritik soruyu gündeme getirdi:

Müttefik İsrail'in Başbakanı Benyamin Netanyahu Berlin'i ziyaret ettiği takdirde ne olacak?

Öncelikle şu anda böyle bir ziyaret gündemde değil. Netanyahu en son Mart 2023'te Berlin'i ziyaret etmişti. Ancak devletler hukuku çerçevesinde, Almanya'nın aslında Netanyahu'yu tutuklaması ve UCM'ye teslim etmesi gerekiyor.

Başbakan Olaf Scholz'ün sözcüsü Steffen Hebestreit, konuya ilişkin yaptığı açıklamasında Almanya'nın İsrail ile dayanışma ve devletler hukukuna destek arasında bir denge bulması gerektiğini ifade etti. Hebestreit, "Bir yanda desteklediğimiz UCM'nin taşıdığı anlam, diğer yanda tarihi sorumluluğumuz var. Bu şartlarda Netanyahu'nun Almanya'da tutuklanacağını düşünmek bana zor geliyor" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da temkinli bir üslup benimseyerek hükümetin süreci titiz bir biçimde incelemeye alması gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Annalena BaerbockFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

Yeşiller partili Baerbock, İtalya'da katıldığı G7 dışişleri bakanlığı zirvesinde, "Alman hükümeti hukuka ve yasalara uymaktadır çünkü hiç kimse yasaların üstünde değildir. Bu vakada, bu adımı atmak için yeterince gereklilik olduğuna hükmederek bu kararı vermiş olan yargının bağımsızlığı esastır" sözlerini sarf etti.

Tutuklamaya alternatif: Yargılama İsrail'de olmalı

Bazı Alman siyasetçiler için ise bu ikilemden çıkmanın bir başka yolu var. Bazı siyasiler, UCM'nin yalnızca ilgili devlet kendi siyasetçisini, işlediği suçlardan ötürü yargı önüne taşıyamadığı durumlarda devreye girebildiğini savunuyor. Bu kişiler, Almanya'nın savaş sona erdikten sonra Netanyahu'nun yargılanmasının İsrail'in içerisinde gerçekleşmesi yönünde politika izlemesi gerektiği görüşünde.

ABD Başkanı Joe Biden, tüm bu tartışmalar yürütülürken kayıtsız şartsız İsrail'in tarafında olduğunu beyan etti. Biden, "Şunu tekrar açıkça söylemek gerekiyor: UCM her ne ima ediyor olursa olsun, İsrail ve Hamas eşit değildir, katiyen değildir. Güvenliği tehdit edildiği her durumda, daima İsrail'in tarafında olacağız" diye konuştu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de ABD'nin Netanyahu'yu tutuklamayacağını açıkça ifade etti.

ABD de aynen Rusya ve Türkiye gibi UCM'nin kurucu sözleşmesi olan Roma Statüsü'ne taraf olmayan ülkelerden.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?