1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Politikaİsrail

UCM'nin Netanyahu kararına tepkiler

21 Kasım 2024

UCM'nin İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama emri geniş yankı buldu. Netanyahu'nun UCM'ye taraf olan bir ülkeye ayak bastığında tutuklanması mümkün olacak. ABD kararı tanımadığını açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Lahey'deki binası.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Lahey'deki binası.Fotoğraf: Peter Dejong/AP/dpa/picture alliance

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suç işledikleri suçlamasıyla tutuklama emri çıkartması geniş yankı yarattı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, hakkında çıkarılan kararı kınayarak UCM'yi antisemitizmle suçladı. Hakkındaki davayı 19'uncu yüzyıl sonlarında Fransa'da büyük bir skandal yaratan Dreyfus davasına benzeten Netanyahu, "UCM'nin antisemit kararı modern dönemin Dreyfus davasıdır ve aynı şekilde sonlanacaktır" dedi.

Fransız hukuk tarihinde önemli bir yere sahip Dreyfus davası, Yahudi asıllı yüzbaşı Alfred Dreyfus'un Fransa'nın askerî sırlarını Paris'teki Alman Büyükelçiliğine ilettiği suçlamasıyla 1894'te haksız yere vatana ihanetten hüküm giymesiyle sonuçlanmış, ülkeyi ikiye bölen yoğun tartışmaların ardından Dreyfurt 1906'da beraat etmişti.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada "İsrail, absürt ve asılsız eylemleri tiksintiyle reddetmektedir. İsrail'in Gazze'de yürüttüğünden daha adil bir savaş yoktur" denildi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da "UCM kararı demokrasi ve özgürlüğün değil, terörizm ve kötülüğün tarafını seçmiş, uluslararası yargı sistemini Hamas'ın insanlığa karşı işlediği suçlara kalkan haline getirmiştir" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav GallantFotoğraf: ABIR SULTAN/AFP

Hamas: Adalet yolunda önemli bir adım

Hamas da yaptığı açıklamada UCM'nin kararını "adalet yolunda önemli bir adım" diye nitelendirdi. Hamas Siyasi Büro üyesi Basim Naim, "Bu adalet yolunda önemli bir adımdır ve kurbanların zararının tazminine yol açabilir. Ancak dünyadaki tüm ülkeler tarafından eldeki tüm araçlarla desteklenmediği sürece sınırlı ve sembolik kalacaktır" ifadelerini kullandı.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada da kararın memnuniyetle karşılandığı, ancak tutuklama emrinin "suça bulaşmış diğer tüm işgal liderlerinden hesap soracak şekilde genişletilmesi gerektiği" kaydedildi.

Beyaz Saray: Kararı reddediyoruz

UCM'nin kararına Beyaz Saray'dan ise "tanımıyoruz" açıklaması geldi. 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, "ABD, Mahkeme'nin üst düzey İsrailli yetkililere yönelik tutuklama emri yayımlama kararını temelden reddetmektedir. Başsavcı'nın tutuklama emri çıkarma başvurusundaki aceleciliğinden ve bu karara yol açan süreçteki rahatsız edici hatalardan dolayı derin endişemiz sürmektedir" açıklamasını yaptı.

Sözcü, konuyla ilgili atılacak adımları partnerlerle istişare ettiklerini sözlerine ekledi.

Borrell: Karara saygı duyulmalı ve uygulanmalı

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Netanyahu ve Gallant'a yönelik tutuklama kararlarının siyasi olmadığını belirterek Mahkeme kararına saygı duyulması ve uygulanması gerektiğini söyledi.

Borrell, "Bu, bağlayıcılığı bulunan bir karardır ve Mahkeme'ye taraf olan her devlet, tüm AB ülkeleri dahil olmak üzere, mahkeme kararını uygulamakla mükelleftir" dedi.

Hollanda: Topraklarımıza ayak basarsa tutuklarız

Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp da gerektiğinde tutuklama emri doğrultusunda harekete geçmeye hazır olduklarını kaydetti.

Veldkamp İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Hollanda topraklarına ayak basması durumunda tutuklanacağını, bunun eski savunma bakanı Gallant ve Hamas askerî kanat lideri Dayf için de geçerli olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı, Hollanda'nın UCM ile tam bir iş birliği içinde bulunduğunu ve sözleşme tarafı olarak yükümlülüklerini yerine getireceğini vurguladı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı da UCM tutuklama emrine verilecek tepkinin Mahkeme'nin kurucu sözleşmesinin gerekleriyle uyumlu olacağını belirtti. Bakanlık sözcüsü Christophe Lemoine, Netanyahu'nun Fransa'ya geldiğinde tutuklanıp tutuklanmayacağı şeklindeki soruyu, "Bu, hukukî açıdan karmaşık bir nokta ve bugün bu konuda bir yorum yapmayacağım" diye yanıtladı.

UCM kararlarının, kurucu Roma Statüsü'ne imza atmayan İsrail için bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak UCM sözleşmesine taraf ülkelerin Netanyahu topraklarına ayak bastığında kendisini tutuklaması söz konusu olabilecek.

UCM'nin kuruluş anlaşması olan Roma Statüsü'nü 139 ülke imzaladı ve 124 ülke meclis onayıyla yürürlüğe soktu. Filistin Bölgeleri Statü'ye taraf olduğu için UCM'nin bu bölgede yargı yetkisi bulunuyor. UCM'yi tanımayan ülkeler arasında İsrail, ABD, Rusya ve Çin'in yanı sıra Türkiye de bulunuyor.

UCM Başsavcısı Kerim HanFotoğraf: Peter Dejong/AP/picture alliance

Başsavcı Han: Pek çok politikacıdan uyarı aldım

İsrail'in antisemitizm ile suçladığı ve geçmişte de ağır eleştiriler yönelttiği UCM Başsavcısı Kerim Han, kendi başvurusu üzerine alınan kararı savundu. 

İngiliz kamu yayıncılık kuruluşu BBC'ye konuşan Han, bu tür bir adım atmaması için çok sayıda önde gelen politikacı ve diğer kişilerden uyarı aldığını söyledi.

Başsavcı, "Ancak savaş suçu şüphesi söz konusu olduğunda tüm ülkeler için aynı ölçütlerin geçerli olduğunu göstermek önemli" dedi. Han, kendisini eleştirenlerden farklı olarak suçlarla ilgili kanıtları gördüğünü vurguladı.

AFP,rtr,dpa/BK,TY

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?