1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ukrayna’da devrim bu kez sandıktan çıktı

Ajanslar1 Ekim 2007

Turuncu Devrim’in liderlerinden, Ukrayna’nın eski Başbakanı Timoşenko, eski müttefiki Devlet Başkanı Yuşçenko ile iktidarı devralmaya hazırlanıyor. Timoşenko-Yuşçenko ortaklığının bu sefer ne kadar süreceği merak konusu.

Timoşenko 2005'te başbakanken, Devlet Başkanı Yuşçenko tarafından görevden alınmıştı.
Timoşenko 2005'te başbakanken, Devlet Başkanı Yuşçenko tarafından görevden alınmıştı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Ukrayna’da Pazar günü yapılan erken genel seçimlerin resmi sonuçları henüz açıklanmadı ama sandıktan zaferle çıkanlar belli oldu: Eski başbakanlardan Turuncu Devrim'in önemli isimlerinden Yulya Timoşenko'nun bloku.

Ancak Batı yanlısı Timoşenko’nun en yakın takipçisi, Rusya’ya yakın duran Başbakan Viktor Yanukoviç'in Bölgeler Partisi. Yine Timoşenko gibi Batı taraftarı Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko’nun desteklediği Bizim Ukrayna Partisi ise üçüncü oldu. Ukrayna'da partilerin 450 sandalyeli parlamentoda temsil edilebilmeleri için ülke genelinde yüzde 3'lük barajı aşması gerekiyor.

Muhalefet lideri Yulya Timoşenko, seçim öncesinde Devlet Başkanı Yuşçenko’nun Bizim Ukrayna Partisi ile bir koalisyon kurabileceklerinin sinyalini verdi. Batı yanlısı hedeflerinin devam edeceğine işaret eden Timoşenko, Ukrayna’nın Avrupa ile uyumunun hızlandırılacağını ve Dünya Ticaret Örgütü’ne de üye olmayı hedeflediklerini dile getirdi, ayrıca Rusya ile iyi ilişki içinde olmaya da çaba göstereceklerini ifade etti.

Timoşenko ayrıca Başbakan Yanukoviç ve taraftarlarını seçimlerde hile yapmış olmakla suçladı, ancak buna rağmen hükümetin halkın çoğunluğunun isteğine karşı duramayacağını savundu.

2004’te Timoşenko ve Yuşçenko el ele vererek Ukrayna’da Turuncu Devrim’in öncülüğünü yaptı. Ancak ikilinin daha sonra arası açıldı ve 2005 yılında Devlet Başkanı Yuşçenko, sadece yedi ay başbakalık koltuğunda oturan Timoşenko’yu görevden aldı.

Siyasi gözlemcilerin ‘hırs küpü’ olarak niteledikleri Yulia Timoşenko, iktidarı döneminde, yabancı yatırımcıları kaçırıp Ukrayna ekonomisinin zayıflatmış olmakla suçlanıyor. Karşıtlarının fevri davranmak ve popülist bir politika izlemekle itham ettiği Timoşenko buna karşılık basının geniş desteğine sahip.

AGİT'ten olumlu değerlendirme

Turuncu Devrim yanlılarının sandıktan zaferle çıkması da aslında Ukrayna için sürpriz oldu. Zira seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamaları, Moskova yanlısı Başbakan Viktor Yanukoviç'in ipi göğüsleyeceğine işaret ediyordu.

Nitekim Yanukoviç de seçim öncesinde seçimi kazanacaklarından emin görünüyordu.

Bu arada, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından Ukrayna'daki seçimleri izlemekle görevlendirilen heyet de yaptığı açıklamada, ülkedeki seçimlerin, “Şeffaf ve rekabete açık bir ortamda yapıldığını” belirtti. Gözlemcilerin seçimin güvenilir biçimde yapıldığı açıklaması, seçimden sonra yapılması muhtemel itirazlar açısından önem taşıyor.

Öte yandan uluslararası gözlemciler, seçmen listelerindeki dengesiz dağılımı eleştirdi, ayrıca da hükümeti, yasak olduğu halde seçim günü gizli propaganda yapmakla suçladı.

Sandıkların açılmasından hemen sonra Brüksel’den bir açıklama geldi. AB, Ukrayna’da yeni hükümetin reform sürecine ivme kazandıracağını umduğunu bildirdi.

İktidar savaşından krize

Katılım oranının yüzde 58 olarak saptandığı seçimler öncesinde 37,5 milyon nüfusla Ukrayna hayli çalkantılı bir süreçten geçti. Başbakanın yüzünün Batı’ya, Devlet Başkanı’nın yüzünün Rusya’ya dönük olması ülkede siyaseti tıkanma noktasına getirdi.

Devlet Başkanı Yuşçenko’nun Nisan ayında parlamentoyu feshederek erken seçime gitme kararına Başbakan Yanukociç şiddetle karşı çıkmış, ardından ülkede ciddi bir siyasi kriz başgöstermişti. Yuşçenko-Yanukoviç çekişmesi meydanalara da sıçramış, iki liderin taraftarları günler süren gösteriler düzenlemişti.