Urfa'da polisin atış talimi yaptığı bölgede ölü bulunan 16 yaşındaki Muharrem Aksem'in vücudundan 12 adet metal parçası çıkarıldı. Balistik incelemeye gönderilen parçaların mahiyetinin belirlenmesinin ardından hazırlanacak adli tıp raporu ile çocuğun ölüm nedeni belli olacak.

Urfa'da çobanlık yapan 16 yaşındaki Muharrem Aksem, 24 Mart'ta kaybolmuştu. Arkadaşıyla yaptığı son konuşmasında, "Bir köpek var, onu alıp geleceğim" diyen çocuktan uzun süre haber alamayan ailesi, kayıp ihbarında bulundu. Akşam saatlerinde jandarma eşliğinde arama başladı. Aksem Ailesi'nin avukatı Hatice Akıllı Öz'ün DW Türkçe'ye aktardığına göre, bir tilkinin arazide bir şeyle uğraştığını gören Aksem'in kardeşi ve arkadaşı bunun ceset olduğunu fark etti. Aksem'in cansız bedeninin bulunmasının ardından olay yeri inceleme ve savcılık bölgeye intikal etti. 

Olayın ardından köylülerle görüşme yapan Urfa Barosu İnsan Hakları Merkezi Koordinatörü avukat Nahide Polat Aslan, çocuğun cansız bedenine köye yaklaşık bir kilometre mesafede, özel harekât polislerinin atış talimi yapılan yerde ulaşıldığını söyledi. "Görüştüğümüz köylüler bize çevrede barut kokusu ile taşı bile parçalayacak 'sis mermisi' diye nitelendirilen mermilerin olduğunu, çocuğun vücudunun da parçalanmış halde olduğunu anlattı" diye konuştu. 

"Metal parçalar balistik incelemeye gönderildi"

DW Türkçe'ye ön otopsi raporuna ilişkin bilgi veren Aksem Ailesi'nin avukatı Hatice Akıllı Öz, "Çocuğun vücudunda 12 metal parça bulundu fakat bunların mermi mi, saçma mı yoksa şarapnel mi olduğuna dair net bir şey yok. Bunun için metal parçalar balistik incelemeye gönderildi. Yüzünde ve vücudunun belli bölgelerinde açık yara izleri mevcut. Yüzünde çok sayıda yara izi var. Yine sağ elinin kopmuş olduğu ön otopsi raporunda da geçiyor" dedi.

Avukat, 16 yaşındaki çocuğun ölüm nedeninin Adli Tıp Kurumu raporuyla kesinleşeceğini ifade etti. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi de olaya ilişkin rapor hazırlamak üzere bir heyet oluşturdu. İHD Urfa Şube Başkanı avukat Mustafa Vefa da Aksem'in vücudundan metal parçası çıkarılmış olmasından yola çıkarak ölüm nedeninin mühimmat patlamasından kaynaklı değerlendirilebileceğini ancak Adli Tıp Kurumu raporuyla netleşeceğini söyledi. İHD raporu bu hafta kamuoyu ile paylaşılacak.

"Bir cismin infilak etmesi sonucu hayatını kaybetmiş olabilir"

Olayın kamuoyuna yansımasının ardından Urfa Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Muharrem Aksem'in cesedine ulaşılan bölgenin emniyet müdürlüğü tarafından 2005'ten beri resmî atış ve eğitim yeri olarak kullanıldığı belirtildi.

Açıklamada, "Şüpheli ölüm olayının söz konusu alanın yaklaşık 300 metre dışında yaşandığı ve olay günü İl Emniyet Müdürlüğü personelinin sabah vakitlerinde alana gelip eğitimi tamamladıktan sonra saat 15.08'de atış alandan ayrıldıkları PTS kayıtları, güvenlik kameraları ve alınan beyanlardan anlaşılmıştır.

Aynı gün 16.40 sıralarında maktulün arkadaşına kendi kullanmış olduğu cep telefonundan mesaj gönderdiği, 17.30'da da başka bir arkadaşıyla telefonla görüşme yaptığı tespit edilmiştir" denildi.

Valilik, otopsi incelemesinde çocuğun vücudunda mermi giriş çıkışının bulunmadığı, vücudunun değişik yerlerinde metal parçaları olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla bir cismin infilak etmesi sonucunda hayatını kaybetmiş olabileceğini iddia etti.

Urfa Barosu tarafından tanık anlatımlarına dayanarak yapılan açıklamada ise atış taliminin daha uzun sürdüğü iddia edilerek "Evlerin 500 metre yakınında olan bir alanda polislerin sürekli gelip atış yaptıklarını ve o gün de saat 18.00'e kadar silah seslerinin geldiğini söyleyen tanık beyanları bulunmaktadır" ifadelerine yer verdi. 

"Kolluk tarafından uyarı levhaları asılmalı"

İHD Urfa Şube Başkanı Mustafa Vefa da köylülerin kendilerine olay günü sabahtan akşama kadar silah seslerinin geldiğini ve olay yerinde ağır silahların kullanıldığını aktardığını ekledi. Vefa, atış talimi yapılan bölgede önlem alınmadığını, mevzuata aykırı davranıldığını iddia etti.

Vefa, "Bir yerde atış talimi yapılacaksa mevzuata uygun olmalı ve orada yaşayan insanlar tarafından atış yapılacağı bilinmeli. Kolluk tarafından uyarı levhaları asılmalı, bölge çember altına alınmalı" diye konuştu. 

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi tarafından hazırlanan "Zırhlı Araç, Mayın ve Çatışma: Savaş Atığı Kaynaklı Çocuk Hakkı İhlalleri"raporuna göre, Türkiye'de son 10 yılda çoğunluğu Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgeler olmak üzere patlama ve zırhlı araçların karıştığı kazalarda 67 çocuk öldü. Avukat Vefa, cezasızlık nedeniyle benzer ölümlerin önünün alınamadığını ifade ederek "Bölgede meydana gelen olaylarda sorumlu olan kişilerin yargılanmaması maalesef böyle olayların devam edeceğini gösteriyor" diye ekledi.

Aksem Ailesi de olayla ilgili etkin soruşturma yürütülmesini talep ediyor.

Burcu Karakaş

© Deutsche Welle Türkçe