1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
GöçAlmanya

Vatandaşlık isteyenlerin Alman bürokrasisiyle sınavı

Benjamin Knight
31 Temmuz 2024

Almanya'da vatandaşlığa geçişlerin kolaylaştırılması, başvuruların katlanmasına yol açtı. Eski başvuruları bile yetiştirmekte zorlanan resmi makamlar çaresiz. Yıllarca beklemek zorunda kalan başvuru sahipleri ise öfkeli.

Alman vatandaşlığına geçişlerde bürokrasi, başvuru sahiplerinin aylar hatta yıllarca beklemesine yol açıyor.
Alman vatandaşlığına geçişlerde bürokrasi, başvuru sahiplerinin aylar hatta yıllarca beklemesine yol açıyor.Fotoğraf: Wolfgang M. Weber/IMAGO

Maria Zadnepryanets, Almanya'ya 10 yıl önce gelmiş ve çok sevmiş. Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde üniversite eğitimi alan Rus yazılımcı, burada karşılaştığı ortamdan çok etkilendiğini anlatıyor. Özgürlükler, kamu hizmetleri, eğitim olanakları… Şimdi ise Berlin bürokrasisine karşı mücadeleyle geçirdiği dört yılın ardından "ikinci sınıf vatandaş" gibi hissettiğini söylüyor.

DW'ye konuşan Zadnepryanets, "Almanya'ya, 'burada yaşamak nasıl olur acaba?' gibi safça bir düşünceyle geldim. Adil bir yer olduğunu düşünüyordum. Beklentim, devletin insanlara eşit muamele gösterdiği yönündeydi. Ama bu deneyimin bana verdiği mesaj farklı oldu" diyor.

Zadnepryanets, Almanya'ya geldikten sonra ilk yıllarında topluma uyum sağlamak için elinden geleni yapmış. Mümkün olduğunca hızlı bir şekilde Almanca öğrenip iyi maaşla bir iş bulmuş ve başkent Berlin'e taşınmış. Almanya rüyasının kabusa dönüşmesi süreci ise 2020 yılında, Berlin'in Pankow ilçesindeki kamu kurumuna yaptığı vatandaşlık başvurusuylabaşlamış. Zadnepryanets, gerekli tüm evrakı hazırlayıp gönderse de aylar ve ardından yıllar geçmesine rağmen kendisine geri dönüş yapan olmamış.

Yazdığı e-postalara da yanıt gelmeyince başvurduğu avukat, kamu kurumunu dava etmesi tavsiyesinde bulunmuş. Ama Zadnepryanets bu tavsiyeye uymayarak bulabildiği tüm resmi makamlara, işlemlerinin hızlandırılması amacıyla fakslar göndermiş. Buna yanıt olarak daireden ek evrak istemişler. Zadnepryanets hemen iletmiş ama yine bir geri dönüş olmamış:

"Benim tüm bu vatandaşlık başvuru sürecinden anladığım şey şuydu: Ben üzerime düşeni yapacağım. Çalışacağım, katkımı sağlayacağım, dili öğreneceğim, topluma uyum sağlayacağım. Ve ardından belirli bir süre sonra bana vatandaşlık verilecek. Ben bunların hepsini yaptım ama diğer tarafta hiçbir şey olmadı."

Berlin eyaletinde Alman vatandaşlığına geçen ve elinde vatandaşlık belgesini tutan kişiler.Fotoğraf: Jochen Eckel/picture alliance

"Görevi ihmal"den dava

Zadnepryanets, bu düşüncelerinde yalnız değil. Nitelikli iş gücü ya da göçmen olarak Almanya'ya gelenler, bürokrasiye olan öfkelerini paylaştıkları sosyal medya grupları kuruyor. Hatta Haziran ayı sonunda vatandaşlık başvuru süreçlerinin adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi talebiyle protesto gösterisi bile düzenlendi.

Vatandaşlık başvurusunda bulunup yanıt alamayanların büyük bölümü, süreci hızlandırmak için artık işi yargıya taşımaktan başka çare kalmadığını düşünüyor. Almanya'da bir başvuruya altı ay içinde yanıt vermeyen bir kamu kuruluşuna "görevi ihmal" davası açılabiliyor.

"Almanya değil, Üçüncü Dünya ülkesi"

İşi yargıya taşıyanlardan biri de Pakistanlı İmran Ahmed. Berlin eyaletinin göç ve vatandaşlık dairesi LEA'daki süreçte aleyhine bir sonuç doğurmaması için gerçek ismini vermek istemeyen Ahmed, "Aradan geçen zamanda resmi makamların adaletine olan güvenimi kaybettim. Hikayemi anlattığım için cezalandırılmaktan endişe ediyorum" diyor.

Almanya'ya sekiz yıl önce göç eden yazılım mühendisi Ahmed, üniversitede yüksek lisans yapmış ve iyi bir iş bulmuş. Üç yıl önce Berlin'de vatandaşlık başvurusu yapmış. 18 aylık suskunluğun ardından kendisinden teslim ettiği aynı evrakın yeni kopyalarını iletmesini istemişler. Ve ardından yine sessizlik...

Pakistanlı Ahmed, "Hep Almanya'ya gelmek isterdim. Almanların özellikleri hep benim de takdir ettiğim şeylerdi. Dakiklik, açıksözlülük, iyi organize olmak… Ama Alman bürokrasisi kesinlikle Alman değil. Çalıştığım yerde ve her yerde Alman dakikliğini, organizasyonunu görmekten memnun oluyorum. Ama bürokrasiyle işiniz olduğunda sanki Üçüncü Dünya ülkesindeymiş gibi hissediyorsunuz."

Ocak ayında yapılan değişiklik

Berlin eyaletinde bu yıl, vatandaşlık işlemlerini hızlandırmak amacıyla yapılan mevzuat değişikliğiyle 12 belediyedeki birimler, kısa adı LEA olan merkezî bir göç ve vatandaşlık dairesinde birleştirildi.

Ahmed, uzun süren bekleyişin yarattığı öfke, çaresizlik ve stres nedeniyle sağlık sorunları yaşadığını belirtiyor. Sonunda bu yıl Ocak ayında Berlin eyalet parlamentosundan çeşitli milletvekillerine yazmış ve organizasyonda yapılan değişiklik sonrasında vatandaşlık başvuru işlem sürecinin tam olarak nasıl işlediğini sormuş.

Tek yanıt veren, eyalet parlamentosunda muhalefetteki Yeşiller partisinden milletvekili Laura Neugebauer olmuş. Yeşiller'in bilgi almak için resmi talepte bulunmasıyla, LEA'nın başvuruları kronolojik olarak incelemesinin neredeyse imkansız olduğu ortaya çıktı. Bunun nedeni ise 12 belediyeden yığınlar halinde gelen başvuru dosyalarında başvuru tarihinin yazılı olmaması. Ahmed, bu durum karşısında "İnanılmaz" diyor.

Berlin eyaletindeki göç ve vatandaşlık işlemlerinden sorumlu kurum, LEA, iş yükünden şikayetçi.Fotoğraf: Vladimir Menck/SULUPRESS/picture alliance

40 bin eski başvuru beklemede

Görüşüne başvurduğumuz LEA sözcüsü ise yaşanan öfkeyi anladıklarını belirtiyor, "Ancak müşterilerimizin çoğu, Ocak ayındaki değişikliğin ardından LEA'nın 40 bin eski başvuru yığınıyla baş başa bırakıldığını anlamıyor" diyor. Ellerindeki en eski dosyanın 2005 yılından olduğunu belirten sözcü, "Herkes doğal olarak kendi bekleme süresiyle, kendi vatandaşlık talebiyle ilgileniyor ve haklı olarak onu ön planda görüyor" şeklinde konuşuyor.

İsteği üzerine gerçek ismini kullanmadığımız Adem de Mısır'dan Almanya'ya gelmiş. Bu yıl öncesinde vatandaşlık başvurusunda bulunanların dezavantajlı olduğunu belirtiyor. Büyük bir Alman telekomünikasyon firmasında mühendis olarak çalışan Adem, vatandaşlık için gerekli tüm evrakı toparlamış. Güvenli bir gelir, iyi derecede Almanca ve gerekli ikamet süresi. İki yılı aşkın bir süre bekledikten sonra "görevi ihmal" davası açarak bu yıl Alman vatandaşlığına kavuşmuş.

Ancak eşi ve ikisi Almanya'da doğmuş olan üç çocuğunun dosyaları hâlâ beklemede. Onlar adına yine dava açmış ve cebinden 3 bin eurodan fazla para ödemiş.

Hedef, yılda 20 bin başvuru

Berlin eyaletinin İçişleri Bakanı Iris Spranger, Alman vatandaşlığına geçişlerin sayısını ikiye katlayarak yılda 20 bine çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. LEA ise 2024 için bu hedefin tutturulabileceğini, ancak 40 bin eski dosyanın hâlâ beklemede olduğunu ifade ediyor.

Zadnepryanets ise bu açıklamalardan etkilenmiş görünmüyor. Rus yazılımcı, "Bu başvurular havadan inmedi. Bu 40 bin başvuru niye bekliyor? Bunun sorumlusu kim?" tepkisini gösteriyor. Tüm yaşadıklarından sonra avukatının tavsiyesine kulak verip dava açmaya hazırlanıyor.

Almanya'da vatandaşlığa geçişleri kolaylaştıran yasanın Haziran ayında yürürlüğe girmesiyle başvurular daha da arttı. LEA verilerine göre Berlin'de günde ortalama 133 yeni vatandaşlık başvurusu yapılıyor. Bu yıl Temmuz ayı ortasına kadar yapılan başvuruların toplamı ise 25 bini aşmış. Bu hızla giderse 2024'te toplam başvuru sayısının 48 bini geçmesi bekleniyor.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?