İftira suçlamasına takipsizlik: Basın özgürlüğü kapsamında
24 Haziran 2022AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, hakkında yapılan nitelikli dolandırıcılık haberi nedeniyle yerel bir gazeteci için suç duyurusunda bulundu. Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kovuşturmaya yer olmadığına dair verdiği kararda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da atıfta bulunularak siyasetçilerin kendilerine yönelik eleştirileri anlayışla karşılamaları gerektiği belirtildi.
Van merkezli basın kuruluşu Anadolu Web TV adlı internet sitesinde, 25 Ocak 2022 tarihinde "Milletvekili Gülaçar Nitelikli Dolandırıcılık mı Yapıyor?" başlıklı bir yayınlandı. Yasin İpek imzalı yazıda, savcılık dosyasında yer aldığına göre, 2014 yılı yerel seçimlerinde AKP Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Osman Nuri Gülaçar'ın seçim kampanyaları sırasında E.G. isimli bir kişiden yüksek meblağda bir alışveriş yaptığı, bu parayı ödemediği ve kişinin mağduriyet yaşadığı kaleme alındı. Aynı yazıda, Gülaçar'ın E.G. adlı kişiye kadro vadettiği ve "hakim ve savcıların kendilerinde olduğunu beyan ettiği" ifadeleri de yer aldı. Vekil Gülaçar, gazeteci Yasin İpek hakkında "hakaret" ve "iftira" suçlamaları ile şikâyetçi oldu.
Gülaçar'ın avukatı suç duyurusu dilekçesinde, "Milletvekili Gülaçar Nitelikli Dolandırıcılık mı Yapıyor?" başlıklı yazıda müvekkilinin kamu görevi ve şahsi değerlerinin hiçe sayıldığını, yalan ve iftira içeren haberlerin kişilik haklarını açıkça ihlal ettiğini, yazının "somut delil, şüphe uyandırıcı ifade ya da kaynak gösterilmeksizin kaleme alındığını" ve başlığın milletvekilinin saygınlığını zedelediğini savundu. Yazıya ayrıca, Gülaçar'ın başvurusu üzerine erişim engeli getirildi.
Savcılık: Rahatsız edici ve çarpıcı ama hakaret yok
Gazeteci Yasin İpek savunmasında, iddiaya ilişkin bilgi ve belge temin ettiğini, milletvekili Osman Nuri Gülaçar ile bu konuda görüşmek istediğini ancak herhangi bir dönüş olmadığını, AKP'li bazı kişilere olayı doğrulatmasının ardından yazıyı yayınladığını söyledi. Savcı Gülsüm Tutuş Ünal, suç duyurusu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılık kararında, "basın ve yayın organlarının, ifade özgürlüğü, mesleki faaliyetleri ve görevleri nedeniyle kamuoyu tarafından tanınan kişilerin görüş ve davranışlarını tanıtmak ve yargılamak için en iyi araçlardan birisini sunduğu, bu bağlamda gerek iç hukukumuzda gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, kamuya mal olmuş kişilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının toplumda yer alan diğer vatandaşlara nazaran daha geniş olduğunun kabul edildiği" belirtildi.
Özellikle siyasetçilerin kamuya mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih ettiklerinin vurgulandığı kararda, "Bu nedenle de kendilerine yönelik eleştirileri anlayışla karşılamak ve eleştirilere daha geniş bir hoşgörü göstermek zorunda oldukları benimsendiği, somut olayda da gazeteci olan şüphelinin kendisine aktarılan hukuki ihtilaf nedeniyle yaptığı haberin gazetecilik mesleği gereği sadece haber yapma kastıyla hareket etmiş olmaları durumu dikkate alınarak hakaret boyutuna varmayan, ağır eleştiri içeren düşünce açıklaması niteliğinde olduğu" ifade edildi. Savcılık, söz konusu yazının "rahatsız edici ve çarpıcı" olduğunu ancak hakaret sınırlarına varmadığını ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
DW Türkçe'ye konuşan avukat Jindar Uçar, gazeteci müvekkili Yasin İpek tarafından yapılan haberin ifade ve basın özğürlüğü kapsamında olduğunu belirterek "İktidar partisi milletvekiliyle ilgili konuyu bilgi ve belgeye dayalı olarak topluma sundu. Gazetecinin toplumdaki rolü de bu zaten: Yasama, yürütme ve yargıyı kamuoyu adına denetlemek" dedi. Habere getirilen erişim engeli ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptıklarını söyleyen Uçar, başvurunun henüz sonuçlanmadığını dile getirdi.