Venezuela'da muhalefet tarafından desteklenen sembolik referandumda 7,1 milyon kişi Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun planladığı anayasa değişikliklerine karşı oy kullandı. Seçmenin yüzde 90'ından fazlası "hayır" oyu kullanırken, oylamanın sembolik olması ve sandıkların sadece sınırlı bir alana kurulması dolayısıyla katılım yüzde 50'nin altında kaldı.

Maduro 2013 yılında 7,5 milyon oy alarak kıl payı farkla iktidara gelmiş, muhalefet 2015'teki genel seçimlerde 7,7 milyon oy almıştı. Muhalefet bugünkü sonuçlardan tatmin olduğunu söylese de, oylar 2015'teki seviyenin gerisinde kaldı.

Referandum sırasında çıkan şiddet olaylarında 61 yaşında bir kadın hayatını kaybetti, dört kişi de yaralandı. Ana muhalefet partisi yaşanan şiddet olaylarından hükümetin "paramiliter gruplarını" suçladı.

Referandumda seçmene üç soru soruldu. Sandığa gidenlere, anayasa değişikliğinden sorumlu olacak kurucu meclisi reddedip reddetmedikleri, ordunun kongreyi destekleme fikrine katılıp katılmadıkları ve Maduro ile karşıtlarından oluşan bir hükümetin kurulmasını destekleyip desteklemedikleri soruldu.

Katılımın yüzde 50'den az olduğu oylamanın herhangi bir yasal bağlayıcılığı bulunmuyor. Ancak muhalefet, temmuz sonunda yapılacak seçimlerle mevcut anayasayı değiştirmek üzere belirlenecek olan kurucu meclisin Maduro'nun yetkilerini genişletmek için görev yapacağını savunuyor.

Maduro'nun tek adam iktidarına karşı çıkan muhalefet ülkenin giderek demokratik rotadan çıktığını söylüyor. Maduro ise Venezuela'da süregelen ekonomik darboğazdan ve aylardır devam eden sokak protestolarından muhalefeti sorumlu tutuyor.

Varlıklı yoksul ülke

Maduro, 2015'te yapılan genel seçimlerle birlikte muhalefet partilerinin oluşturduğu ittifakın çoğunluğu sağladığı Ulusal Meclis'in otoritesini tanımıyor. Devlet Başkanı'nı eleştirenler bunu bile tek başına demokratik kurumları göz ardı etme girişimi olarak görüyor.

Öte yandan ülkesinin bir "ekonomik savaşın" kurbanı olduğunu savunan Devlet Başkanı, devam eden gösterilerin iktidarını devirmek için ABD'nin de göz yumduğu bir girişim olduğunu savunuyor.

Maduro'nun selefi Hugo Chavez 1999 yılında iktidara gelmiş ve benzer anayasa değişikliği ile hemen hemen tüm devlet kurumlarını kendisine bağlamış ve ölümünden iki sene sonraki 2015 genel seçimlerine kadar yasama, yürütme ve yargı partisinin kontrolü altında kalmıştı.

Güney Amerika'nın doğal kaynaklar bakımından en zengin ülkelerinden birisi olan Venezuela halen dünyada kanıtlanmış petrol kaynakları bakımından birinci sırada bulunuyor. Ancak ülkede devam eden ekonomik krizden dolayı enflasyon yüzde 800'lere kadar ulaşmış durumda. Ülkede ayrıca gıda ve diğer temel ihtiyaçların karşılanmasında da kısıtlamalar yaşanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

AP/rtr,ÇÖ/BK