Avrupa’da vergi cennetlerinin giderek daha fazla göze batmasının ardından, Almanya ile İsveç arasında soğuk rüzgârlar esmeye başlamıştı. Özellikle de Alman Maliye Bakanı Peer Steinbrück’ün İsviçre’yi “süvari birliklerinin zorlamasıyla işbirliğine zorlanan Kızılderililere benzetmesiyle” ilişkiler gerilmişti.

OECD’nin Berlin’deki zirvesinde bir masada yüz yüze gelen Alman ve İsviçreli temsilciler arasındaki gerginliğin giderildiği ve buzların eridiği dikkatleri çekti. Siyasi gözlemciler bunda İsviçre’nin sözünün etkili olduğunu, İsviçre’nin vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılığı ile gelecekte yapıcı bir biçimde mücadele edeceğini taahhüt etmesinin rol oynadığını belirtiyorlar. İşte tam da bu hedef etrafında sanayisi gelişmiş 19 ülkenin temsilcisi ile geçmişte vergi cenneti oldukları gerekçesiyle eleştiri toplayan ve işbirliğine yanaşmamaları nedeniyle OECD’nin “gri listesine” alınmış olan ülkeler görüş birliği sağladılar.

Alman Maliye Bakanı Peer Steinbrück, zirveden çıkan ortak bildirinin bu anlamda büyük önem taşıdığına şu sözlerle değindi:

“Önceleri bu ülkeler OECD standartlarına ayak uydurmaya hazır değildiler. Şimdi artık verilen sözlerin ötesinde çifte vergilendirme sözleşmesi konusundaki değişikliklerin uygulamaya konulmasını bekliyoruz. Ama ben öncelikle tartışmalar ve hazırlıklar sırasında işbirliğine özen gösteren ve yapıcı davranan katılımcı ülkelere, bu arada özellikle de Avusturya, Lüksemburg ve İsviçre’ye teşekkür etmek istiyorum.”

Yeni denetim mekanizmaları

Berlin’de yapılan zirvede AB ile OECD’ ülkelerinin temsilcileri olası yaptırımlar konusunda da, adil bir biçimde karşılıklı denetim mekanizmaları oluşturma konusunda da anlaşma sağladılar. Alman Maliye Bakanı Steinbrück, gelecekte sadece işbirliğine yanaşmayan finans merkezlerinin mercek altına alınması ile yetinilmeyeceğini söyledi:

“Artık sadece offshore-merkezlerini değil, ilk kez olarak; vergi kaçırılmasına ve dolandırılmasına önayak olabilecek her türlü finans oluşumunu, yani holdingleri, vakıfları, anonim ve limited şirketleri kapsıyor. Yani biz şimdi sadece sınırlı coğrafi bir alandan bahsetmiyoruz. Ülkelerimiz için çok büyük zararı olan toplumsal hukuku ilgilendiren mekanizmaları, finans mekanizmalarını da konuşacağız.”

İsviçre masaya oturuyor

Almanya ile İsviçre vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılığı konusunda işbirliği görüşmelerine Temmuz ayında başlayacaklar. Bu görüşmelerde İsviçre’nin Alman vergi makamlarına gelecekte hangi bilgileri vermekle yükümlü olduğu belirlenecek.

İsviçre Maliye Bakanı Hans-Rudolf Merz, öncelikle bir Alman vergi mükellefinin Alman makamlarından gizli olarak İsviçre’de para yatırdığına ilişkin olarak şüphe oluşması gerektiğini vurguluyor. Böyle bir şüphe dışında banka bilgilerinin gizliliği ilkesinin devam edeceğini belirtiyor.

İsviçre’nin vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılığı konusunda aktif hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Berlin’de OECD zirvesinde açıkça ortaya çıktığı gibi yaptırımlar devreye girebilecek. Zirvenin sonuç bildirgesinde, bilgi alış-verişi ve işbirliği gibi konularda OECD standartlarını zamanında ve etkili bir biçimde uygulamaya koymayan ülkeler hakkında cezai işlem yapılması da yer alıyor.

Sabine Kinkartz / Çeviren: Çelik Akpınar

Editör: Ayhan Şimşek