ABD'nin, İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz'un tutuklanmasının ardından Türkiye'deki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya almasının yankıları sürüyor. Vize işlemlerinin durdurulmasının başta iş dünyası olmak üzere eğitim için ABD'ye gitmeyi planlayan öğrencileri de olumsuz yönde etkileyeceği konuşuluyor.

İş dünyasından itidal çağrısı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) bugün yaptığı açıklamada, kararı "talihsiz bir gelişme” olarak nitelendirerek krizin diplomasi kanalıyla bir an önce çözülmesi yönünde çağrı yaptı. Açıklamada, "İki ülke arasındaki anlaşmazlıkların esas sorumlusu olmayan vatandaşlar ve de ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal, kültürel ve akademik ilişkiler zarar görecektir” denildi.

İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü Can Selçuki, kararın sert bir tepki olduğunu belirterek kısa, orta ve uzun vadede sonuçlar doğuracağını söyledi. Selçuki, kısa vadede kurların yükselmeye devam edeceğini ve Türk lirasının değer kaybetmesinin olası olduğunu belirterek, "Taraflardan birinin geri adım atması lazım. Türkiye'nin böyle bir pozisyon alacağına dair emare yok” dedi. Ayrıca, orta ve uzun vadede Türkiye'nin dışarıdaki algısının yara almasının da olumsuzluk yaratacağını dile getirerek, "Türkiye'nin ekonomik açıdan yurtdışında risk algılaması artıyor. Böyle devam ederse yatırım çekmekte sıkıntıya girer” diye konuştu.

DW Türkçe'nin görüş almak için ulaştığı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ise vize kararı hakkında şimdilik yorum yapmak istemedi.

"Dil eğitimi için başka ülkelere yönlendiriyoruz”

ELT Yurtdışı Eğitim ve Akademik Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı İsmail Danışman, şu ana kadar 30 öğrencinin vize randevusunu askıya almak durumunda kaldıklarını söyledi. Mağdur olan öğrencilerin bir kısmının kararın değişmesini bekleyeceklerini bir kısmının ise başka ülkelere gideceklerini dile getirdi.

Danışman, son dönemde ABD'de dil eğitimi almak için başvuru yapan her 4 öğrenciden 3'ünün başvurusunun ret kararı ile sonuçlandığını belirterek "Öğrencilerimizi ABD yerine başka ülkelere yönlendirmeye çalışıyoruz” dedi. Danışman, eğitim alanında çalışan kişilerin Türkiye'nin misillemesiyle vize sıkıntısının uzun sürebileceği yönünde endişe taşıdığını söyleyerek kendileri gibi diğer eğitim şirketlerinin de ABD dışındaki ülkelere yöneleceklerini ifade ederek, "Yapılan harcamalar, okul başvuru ücretlerinin öğrencilerden kesilmesi öğrenci tarafından maddi olarak da bir mağduriyet yaratacaktır” diye konuştu.

Ödüllü araştırmacı kongreye gidemiyor

Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sinirbilim Doktora Programı öğrencisi Fulya Köksalar, 10 Kasım'da Washington'da düzenlenecek "Society for Neuroscience” kongresine vizelerin askıya alınması nedeniyle gidemeyecek. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen Uluslararası Moleküler Biyoloji Kongresi'nde "VMH'daki SF1 Nöronlarının Uzun ve Kısa Süreli Regulasyonunun İştaha Etkileri” başlıklı çalışmasıyla ödül alan Köksalar, 4 Ekim'e aldığı vize başvurusunun konsolos çalışanının tutuklanmasıyla öncelikle 10 Ekim'e ertelendiğini, sonrasında ise dün verilen kararla iptal edildiğini söyledi.

28 yaşındaki Köksalar, "Davetli olarak gidecektim. Kaydımı yaptırmıştım. Orada tanışacağım profesöründen yüksek lisans öğrencisine bir sürü insan vardı. Hayal kırıklığı yaşıyorum. Vize alan arkadaşlarım ‘Kapıda sıkıntı yaşayacak mıyız' diye düşünüyorlar” dedi. Genç araştırmacı, kariyerinde ABD'de devam etmek istediğini ancak süreç bu şekilde devam ederse hayalini gerçekleştiremeyeceğini dile getirdi.

İsmini vermek istemeyen bir ODTÜ öğrencisi ise doktora eğitimi için ABD'ye başvuru yapmayı düşündüğünü ancak mevcut kararın belirsizlik yaratmasından ötürü endişeli olduğunu söyledi. "Uygulamanın kalkacağını düşünüyorum ve umuyorum. ABD'deki okullar nasıl görüş bildirecek, onların tutumu da önemli. ABD'ye gidemeyen öğrenciler Avrupa'daki seçenekleri değerlendireceklerdir” dedi.

Burcu Karakaş / İstanbul

 © Deutsche Welle Türkçe