Vize muafiyeti için kayıt sistemi
17 Şubat 2013AB ve Almanya, değişen siyasî ve ekonomik koşullar karşısında güvenlik ve vize uygulamaları arasında dengeyi bulmaya çalışıyor. Bir yanda Türkiye ve Rusya, diğer yanda Alman iş çevreleri, Türk ve Rus vatandaşlarına vize zorunluluğunun kaldırılması için bastırıyor. Yetkililer ise bunun güvenliği tehlikeye atmadan nasıl yapılabileceği üzerine kafa yoruyor.
AB içinde serbest dolaşım ilkesinin geçerli olduğu Schengen Bölgesi, üye ülkelerin vatandaşları dışında Kosta Rika, Malta ya da Kuzey İrlanda gibi ülkelere de açık. Herhangi bir Schengen ülkesine giren kişi, hiçbir sınır kontrolü olmadan diğer üye ülkelere geçiş yapabiliyor.
Almanya, Schengen ülkeleri arasında en katı vize politikasına sahip ülkelerden biri olmakla eleştiriliyor. Sadece 2012 yılında Almanya’nın yurt dışı temsilciliklerine yapılan yaklaşık 2 milyon vize başvurusundan 138 bini reddedildi. En sık gösterilen gerekçe, güvenlik oldu.
Ancak Almanya’ya yasadışı yollardan giriş yapanların sayısı da artıyor. Bu rakam 2012’de bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında artarak 21 binin üzerine çıktı. Ayrıca vize yükümlülüğü bulunmayan ülkelerden giriş yapıp, yasal oturum izni olan 90 gün sonrasında ülkeyi terk etmemiş yaklaşık 5 bin kişi bulunuyor.
İnternetten bildirim yapılacak
Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich bu sorunun çözümü için AB çapında bir giriş-çıkış kayıt sistemi oluşturulmasını önerdi. Bu sistem, vize yükümlülüğü bulunmayan bir ülkeden AB ülkelerine giriş yapacak kişilerin internet üzerinden bildirimde bulunmasını öngörüyor.
Sosyal Demokrat Partili Meclis İçişleri Komisyonu üyesi Michael Hartmann, mevcut uygulamadaki boşluklara dikkat çekiyor ve giriş-çıkış kayıt sisteminin bu boşlukları dolduracağını savunuyor:
“Sonuçta St.Petersburg'dan Finlandiya'ya giden pek çok Rus, buradan Almanya'ya geçiyor. Ne zaman geldiklerini de ne zaman gideceklerini de bilmiyoruz. Pek çok ülkeye istedikleri vize kolaylıklarını tanıyabiliriz. Ama bunun için kimin bize geldiği, ne kadar kaldığı, ne zaman gideceği ya da gidip gitmeyeceği gibi güvenilir verilere sahip olmamız gerekiyor. Daha fazla bir bilgi toplanması gerekli değil.”
Türk ve Rus baskısı
Rusya ve Türkiye’nin, vatandaşlarına vize zorunluluğunun kaldırılması yönünde giderek artan baskısı da çözüm arayışlarında etkili oluyor. Almanya İçişleri Bakanlığı Türk ve Ruslara vize kolaylıklarına sıcak bakıyor, ancak bunun için öncelikle vizenin yerini tutacak muadil bir sistem oluşturulmasını istiyor.
Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili Meclis İçişleri Komisyonu üyesi Reinhard Grindel, giriş-çıkış kayıt sisteminin hayata geçirilmesinin en erken iki ila üç yılda mümkün olabileceğini belirtiyor ve bu sistemin önemli bir avantaj getireceğini savunuyor:
“(Yasadışı bir şekilde ülkede bulunanları) sadece tesadüfî kimlik kontrolüyle tespit edebiliriz. Ama belirli bir kişinin giriş yaptığını ve üç aylık süre sonunda hâlâ çıkış yapmadığını bilirsek o zaman doğrudan o kişinin peşine düşebiliriz. Giriş-çıkış kayıt sisteminin manası bu.”
Plan tartışmalı
Ancak koalisyon ortağı liberal Hür Demokrat Parti veri güvenliği, muhalefetteki Yeşiller ve Sol Parti ise devlet kontrolünün artması endişeleriyle bu plana karşı çıkıyor. Yeşiller Partisi’nin içişleri uzmanı Memet Kılıç, mevcut Schengen enformasyon sisteminin bile doğru işlemediğine dikkat çekerek, İçişleri Bakanı’nın "Amerikan usulü bir sistem getirme" açıklaması doğrultusunda yeni planlar peşine düşülmesini eleştiriyor:
“Doğru dürüst işlemeyen bir Schengen enformasyon sistemimiz varken bu sistemin ne tür bir katma değeri olacağını ben algılayamıyorum. Bana öyle geliyor ki AB mevcut sistemin yanında iki sistem daha uygulamaya geçirmek ve böylece gözetim ve silah endüstrisini biraz beslemek istiyor.”
AB Komisyonu daha 2008 yılında merkezî bir gözlem sisteminin oluşturulması planını açıklamıştı. Ancak AB’nin güney ve doğu sınırlarını uydular ve uzaktan kumandalı insansız hava araçları ile gözetleme planı uzun süre rafta kaldı. AB Komisyonu şimdi şubat ayı sonuna kadar Birlik çapında bir kayıt sistemi oluşturulmasına yönelik önerilerini sunmayı planlıyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Wolfgang Dick/Beklan Kulaksızoğlu
Editör: Ercan Coşkun