Türkiye’de En Alttakiler kitabıyla tanınan Alman gazeteci ve yazar Günter Wallraff’ın (64), geçtiğimiz günlerde Alman toplumuna açılmak isteyen Müslümanlara yaptığı hoşgörü çağrısı ve Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri adlı kitabını birlikte okuma önerisi gündemden düşmüyor. Bu teklif üzerine ölüm tehditleri alan yazar ile DW Türkçe Servisi Yöneticisi Baha Güngör konuştu.

DW: Almanya’daki bir bulvar gazetesi aşırı dinci bir örgüt tarafından İslam düşmanı ilan edildiğinizi ve polislerin sizi koruduğunu yazdı. Peki bu tehditler karşısında korkuyor musunuz?

GW: Hayır, bu duyguyu reddediyorum, korkmamaya kendimi alıştırdım. Eğer korksanız bile bunu göstermemelisiniz, yoksa sizi korkutmak isteyenler bundan cesaret bulur. Onları zorlamalı, hatta utandırmalısınız. Güvenlik birimleri bana El Kaide’ye ait olan ve korkunç rehine ve cinayet görüntülerinin yer aldığı bir web sitesi olduğunu bildirdi. Ve benim isminin bu sitede bir numaralı İslam düşmanı olarak geçtiğini… İslam düşmanı ilan edilmem beni çok şaşırttı. Bunlar ayrım yapamayan olmayan zır deli fanatikler olmalı. Bana saldırırlarsa aslında yanlış kişiye saldırmış olurlar. Bu aynı zamanda İslam dünyasında da büyük tartışmaya neden olur. Bu tehdidi görmezden geliyorum. Ama tabii yetkili birimlerin daha dikkatli davranmasına müsade ediyorum. Çünkü benim oturduğum evde başkaları da yaşıyor, girip çıkıyor. Ben kendimi en iyi nasıl koruyacağımı biliyorum. Yine kılık değiştirdim ve tanınmam güç. Bu, en iyi kendini koruma yöntemi.

DW: Sizin evinize başkalarının da girip çıktığını söylediniz. Bunlardan biri de Şeytan Ayetleri’nin yazarı Salman Rüşdi idi. Ve siz şimdi caminin kültür merkezinde Rüşdi’nin kitabından alıntılar okumak istiyorsunuz...

GW: Bu fikir öyle kendiliğinden oluşmadı. Salman Rüşdi benim dostum ve meslektaşım. Bu bilinmelidir. Hakkında ölüm fetvası çıkarıldığında birkaç kez benim yanımda saklanmışlığı da var. Bu kez yine başımıza aynı şey geldi. Ben hemen bir caminin yanı başında oturuyorum ve camiin yeniden inşa edilmesinden yanayım. Daha büyük daha, heybetli, bir cami yapılmasını savunuyorum. Şimdiki cami viran görünümlü, neredeyse yıkılma aşamasında. Yeni cami ise örnek teşkil etmeli. Aynı zamanda inşa edileceği Köln’ün Ehrenfeld semtini de canlandırabilir. Köln Katedrali’ni ziyaret eden turistler bir de bu camiyi görmeye gelebilirler. Bu konudaki tartışmanın nasıl sonuçlanacağını merak ediyorum. Diğer yandan bu camiin danışma kurulu üyeliğine ve yapılacak bir tartışma toplantısına davet edildim. Bu kurulda Belediye Başkanı da yer alıyor. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Sözcüsü Bekir Alboğa birlikte katıldığımız bir programda Alman toplumuna açılmak ve eleştirel bir dialog başlatmak istediklerini söyledi. Bu durumda ’Şeytan Ayetleri adlı kitap da tartışılabilir’ dedim. Günler sonra bu telkifle mukaddes değerleri, dini hisleri yaralamışım gibi bir tartışma başladı.

DW: Peki aldığınız ölüm tehdidine Almanya’daki Müslümanlar nasıl tepki gösterdi?

GW: Bu tehdit geçmişte olduğu gibi yine İslam adına yapıldı. Şimdiye dek İslami cemaatlerden tehdide katılmadıklarına dair bir açıklama gelmedi. Belki yanlış anlaşmalara neden olan kalıplaşmış düşünce biçminden ya da gizliden gizliye duyulan sevinçten ötürü. Neticede bu tartışma ve görüşmelerim sayesinde bir Müslüman cemaatinin, hem de Almanya’daki en büyük cemaate sahip olan DİTİB’in açıkça ve aleni biçimde bir basın açıklamasında bu ölüm fetvasını eleştirmesini sağladım. Hem de bildiri cemaat merkezinde herkesin görebileceği şekilde asıldı. En azından orada bu noktada bir şeyler değişti.