Başkan Bush, 13 Ocak 2006 tarihinde ilk kez Beyaz Saray'da ağırladığı Almanya Başbakanı Angela Merkel'a övgü dolu sözlerle hayranlığını dile getirmişti. Bush, çekici bir ruha sahip olduğunu söylediği Merkel'in "Çok zeki ve çok yetenekli" olduğunu ifade etmişti. Bush, "O özgürlüğü seven bir kişi. Onun özellikle komünist Almanya'daki eski hayatından çok etkilendim. Demokratik özgürlükler ve diktatörlükle yönetilen ülkeler arasındaki farkı bizzat yaşamış bir bireyle konuşmak çok etkileyici" diye konuşmuştu.

Washington'daki Transatlantik Akademisi'nden Stephen Szabo Başkan Bush'un Merkel'a yönelik olumlu duygularının iki ülke ilişkilerine de olumlu yansıdığı görüşünde. Szabo, "Bu, güven ve sempati üzerine inşa edilmiş bir ilişki. Kanımca bu önemli bir fark yarattı” dedi.

Bush'un Merkel'a çok derin güven duyduğunu söyleyen uzman, "Onu transatlantik ilişkilerinin güçlü ve hararetli savunucusu olarak görüyor. Irak gibi konulardaki görüş ayrılıkları bu ilişkilerin gölgesinde kalıyor" diye konuştu.

‘Yeni başkanla yaraları sarmalı’

Transatlantik Akademisi'nden Szabo, Merkel-Bush ikilisinin iyi anlaşmasına karşın, Amerika'da Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra, ikili ilişkilerde yaraların sarılması için kolların sıvanması gerektiğini söyledi.

Büyük sempati toplayan Demokratların Başkan adayı Barack Obama'nın başkan seçilmesi halinde Amerika'nın Almanya'daki imajı olumlu bir zemine oturacağını kaydeden Szabo, Cumhuriyetçilerin adayı John McCain'in kazanması halinde de olumlu gelişmeler yaşanacağı görüşünde.

Szabo, seçim sonuçlarına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

”Hem McCain hem de Obama seçilmeleri halinde Guantanamo'yu anında kapatır, işkenceye son verir ve iklim değişimi konusunda Avrupa'ya yakın bir tutum benimserler. Yeni başkanın kim seçileceğinden bağımsız olarak bazı konularda iyileşme yaşanacaktır."