ABD Başkanı Barack Obama'nın Perşembe günü Ortadoğu politikalarıyla ilgili yapacağı konuşmanın metni üzerinde hummalı çalışmalar sürüyor. Obama'nın, konuşmasında Ortadoğu sorununun yanı sıra, Arap ülkelerinde yaşanan gelişmelerle ilgili de kafalardaki soru işaretlerine açıklık getirmesi bekleniyor.

Örneğin; neden Mısır’ı demir yumrukla yöneten Hüsnü Mübarek’in devrilmesini ateşli bir şekilde savunurken, Mübarek’ten daha acımasız hareket eden Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad konusunda sessiz kaldığı sorusu gibi. Beyaz Saray, Kuzey Afrika ülkeleri ve Ortadoğu'da yaşanan büyük değişim konusunda şimdiye dek net bir tutum izlememekle eleştiriliyor. Üstelik bu eleştiri sadece Amerikan medyasında değil, Obama'nın Demokrat Parti'si içinde de dile getiriliyor.

Netanyahu Amerikan Kongresi'nde konuşacak

Kafalardaki soru: Obama Mısır ve Libya'da halkın kendi kaderini tayin etme hakkını vurgularken, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı konusunda özellikle de son dönemde niye sessiz kalıyor? Bu bağlamda gözler Ürdün Kralı ve İsrail Başbakanı'nın Washington ziyaretlerinde. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Cumhuriyetçiler'in çoğunluğu elinde bulundurduğu Amerikan Kongresi önünde de bir konuşma yapacak.

Başkan Obama, 2009 yılının ocak ayında göreve geldiğindeki konuşmasında, İsrail-Filistin sorununa ilişkin şöyle konuşmuştu; ‘’İki devletli çözüm için, İsrail ve Filistin devletlerinin yan yana barışçıl bir şekilde var olması için çabalamaktan vazgeçmeyeceğim.’’

Mitchell havlu attı

Obama bu konuşmasını, Kuzey İrlanda barışına arabuluculuk ederek efsaneleşmiş diplomat George Mitchell’i Ortadoğu özel temsilcisi olarak atadığı dönemde yapmıştı. Ancak "Çözümlenemeyecek hiçbir sorun yoktur" açıklamasıyla görevine başlayan Mitchell, iki yılın ardından geçtiğimiz Cuma günü havlu attı. Amerikan medyası, Mitchell'in Ortadoğu'da son iki yıldır yürüttüğü çabaların başarıya ulaşmadığı, tıkanan barış görüşmelerinde aylardır hiçbir değişim kaydedilmediği için görevi bıraktığını yazdı.

ABD'nin baskısıyla Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında yapılan doğrudan görüşmeler hiçbir sonuç vermedi. Filistin'de rakip gruplar Hamas ve El Fetih'in barışarak ortak geçiş hükümeti kurma kararı, İsrail'in tutumunu daha da katılaştırdı.

"İsrail işgalci durumuna düşer"

ABD'nin İsrail’deki eski büyükelçisi Martin Indyk, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun sert tavrını daha uzun süre devam ettiremeyeceğini, çözüm önerileri getirmek zorunda kalacağını belirtiyor. Özellikle de Filistin'in Eylül ayında kendi devletini ilan ederek, tanınma talebiyle BM'ye başvurma planları karşısında. Obama, Netanyahu ile yapacağı ikili görüşmede İsrail Başbakanı'na bu durumu çok açık bir şekilde izah etmeli diyen Martin Indyk, ‘’Yoksa İsrail daha da fazla izole olma tehlikesi ile karşı karşıya kalır. Artık politikasının arkasında duramaz hale gelir. Eğer Filistin devleti BM tarafından tanınırsa, İsrail bir üye ülkeyi işgal eden güç konumuna düşer" şeklinde konuştu.

ABD'nin eski İsrail büyükelçisi Martin Indyk, Obama'nın bu duruma seyirci kalamayacağını, Netanyahu'dan çok net ve somut taleplerde bulunma cesareti göstermesi gerektiğini vurguluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Ralph Sina / Çeviren: Başak Demir

Editör: Beklan Kulaksızoğlu