Yıkılan Ebrar Sitesi'yle ilgili 16 kamu görevlisine dava
22 Ağustos 2025
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde Ebrar Sitesi Güvenç Apartmanı'nın yıkılması ve 96 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili dönemin Kahramanmaraş Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü yapı proje ve kontrol birimlerinde görevli 16 kamu çalışanı hakkında "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla dava açtı. Savcılık, sanıklar hakkında 22 yıl 6 aya kadar hapis ve meslekten men cezası talep etti.
Güvenç Apartmanı'ndaki ölümlerle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan davada, müteahhit Ahmet Kara, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak dava görülürken kamu görevlilerine soruşturma izni çıkmadığı için yargılama yapılmamıştı.
Başsavcılığın talebi ile kamu görevlilerine soruşturma izni çıkması sonrası iddianame hazırlanarak yeni bir dava daha açılmış oldu. Soruşturma iznini Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi vermişti.
16 kamu görevlisine dava açıldı
İddianamede, dosyada yer alan bilirkişi raporuna göre kamu görevlilerinin "tali kusurlu" olduğu ifade edildi.
Binanın inşa edildiği dönemde Kahramanmaraş Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğünün yapı proje ve kontrol birimlerinde görev yapan ve inşa sürecinde gerekli kontrol, izin ve onay işlemlerini gerçekleştiren kişiler yargı karşısına çıkacak.
İddianamede, sanıkların savunmalarında üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedikleri belirtiliyor. Ancak bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, dönemin Kahramanmaraş Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü yapı proje ve kontrol birimlerinde görev yapan kişilerin, görevlerini ihmal ettikleri ve mevzuata aykırı yapı projelerine onay verdiklerinin tespit edildiği yer alıyor.
22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemi
İddianamede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer alan "kişinin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen bu neticenin gerçekleşmesi durumunda bilinçli taksirle cezalandırılacağı" hükmüne atıfta bulunuldu.
Ayrıca, sanıkların yürüttükleri görevler, sahip oldukları mesleki bilgi ve sorumluluk ile Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği dikkate alındığında eylemlerinin sonuçlarını öngörmeleri gerektiği vurgulandı. Buna rağmen yapıyı ve yapıya ait projeleri kanun ve yönetmeliklere uygun şekilde denetlenmediği aktarılan iddianamede, sanıkların eylemlerinin "bilinçli taksir" kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Savcılık, sanıkların "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasana neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapse çarptırılmalarını ve ayrıca ilgili meslekleri icradan yasaklanmalarını talep etti. Önümüzdeki süreçte kamu görevlilerinin hakim karşısına çıkması bekleniyor.
"En üst düzeyde ceza almalarını umuyoruz"
Yıkılan binada annesini ve üç kardeşini kaybeden müşteki Emine Biçici, süreci "Geç kalınmış bir karar olsa da biz adaletin bizler ölmeden yerini bulmasını istiyoruz" diye değerlendirdi.
Asıl suçluların imzayı atanlar olduğunu söyleyern Biçici "Sonuçta yaşadığımız ülkede kafamıza göre işlem yapamıyoruz; bir ürün alırken bile kaç tane evrak imzalıyoruz. Kaldı ki, ev yapmak ve inşa etmek için en ince detayına kadar dikkat edilmesi gerekiyordu. Yuvamızın, bu kadar ihmalkârlık yüzünden ölümümüze sebep olmasına ortak olan herkes sorumludur. En üst düzeyde ceza almalarını umuyoruz" dedi.
ANKA / HS,ET