1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ya sıra Moldova ve Kırım’a da gelirse?

Bernd Riegert20 Ağustos 2008

Rus-Gürcü savaşı, NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanları tarafından ele alındı. Toplantıdan çıkan sonuçları değerlendiren DW’den Bernd Riegert, Moskova’nın bundan sonra atacağı muhtemel adımları değerlendiriyor.

DW Brüksel temsilcisi Bernd Riegert
DW Brüksel temsilcisi Bernd RiegertFotoğraf: DW

NATO dışişleri bakanları sözlerinin gücüne inanmak durumundalar, zira Rusya’ya karşı pozisyonlarını kabul ettirmek için ellerinde başka araçları bulunmuyor. Moskova ile mevcut diyaloğu kopartmamak için siyasi yaptırıma gidemiyorlar. Ekonomik yaptırımların ise durumu daha da zor hale getireceğinden endişe ediliyor. Çünkü Rusya’nın misilleme olarak Avrupa’ya enerji sevkiyatlarını durdurması, NATO’nun Avrupa yakasındaki üyelerini önemli ölçüde etkilerdi. Rusya’ya karşı askeri güç kullanma konusunun ise gündemde zaten yeri yok. Bu anlamda NATO ülkeleri, Gürcistan’ın İttifak’a henüz üye, ya da aday üye olmadığına içten içe seviniyorlar.


Rusya’ya ceza talebi

Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, NATO’nun Kafkaslar’da oynadığı rolün aslında abartılmaması gerektiğini söylüyor. Nitekim, ekonomik yönden güçlenen ve yayılmacı politikalar izleyen Rusya’ya NATO’nun, Avrupa’nın, ya da ABD’nin söz geçirmesinin çok sınırlı olduğu, Gürcistan krizinde acı bir biçimde ortaya çıktı.

Rusya’nın cezalandırılmasını talep edenlere NATO olumlu yanıt verebilirdi. Ancak bu soğuk dönemin sonunda kazanılan ne olacaktı? Öte yandan AB ile NATO, hiçbir şey olmamış gibi de davranamazdı. Görünen o ki Rusya, geçmiş yıllarda uğradığına inandığı haksızlıkların intikamını şimdilerde alıyordu. Rusya’ya göre neydi bu haksızlıklar? NATO’nun doğuya doğru genişlemesi, Sırbistan’a karşı verilen Balkan savaşı, uluslararası hukukun hiçe sayılarak Irak’a saldırılması, Rusya’nın müttefi Sırbistan’dan Kosova’nın koparılması ve de Doğu Avrupa’ya yerleştirilmeye çalışılan füze savar sistemleri… .


Rusya’nın eli güçlü

NATO açısından Rusya’nın itirazlarının tutarlı bir yanı yok. Ama eli şu sıra güçlü olan taraf Rusya. Bir zamanlar Rusya ile hedeflenen stratejik ortaklık planı da suya düşmüş durumda. Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Rusya’nın kendi nüfuz alanı olarak gördüğü bölgelere kırmızı bir sınır çekmesine, Avrupa’yı ayıran yeni bir sınıra göz yummayacakları vurguladı. Ancak Rusya eğer Gürcistan’dan sonra Moldova, ya da Kırım’da yaşayan vatandaşlarını koruma gerekçesiyle bu bölgelere girmeye yeltenirse, bu nasıl önlenecek?

İşte bu nedenle ABD Başkanı ile AB’nin hiç zaman kaybetmeden Rusya Devlet Başkanı ve Başbakanı ile bir Zirve Toplantısı’nda buluşmaları ve sorunları en üst düzeyde ele almaları gereklidir. Rusya ancak o zaman ciddiye alındığını hissedecek ve ancak bu yoldan Rusya ile ABD arasında başgösteren Gürcistan sorunu giderilebilecektir.