1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yangın siyasete malzeme oldu

Stamatis Assimenios29 Ağustos 2007

Yunanistan'daki orman yangınları siyasileştirildi ve iktidardaki muhafazakarlarla sosyalist ana muhalefet arasındaki polemik daha da kızıştı.

İktidar, kendilerine komplo kurulduğu, orman yangınlarının kasıtlı çıkarıldığı iddiasında.
İktidar, kendilerine komplo kurulduğu, orman yangınlarının kasıtlı çıkarıldığı iddiasında.Fotoğraf: AP

16 Eylül’de yapılacak olan Yunanistan’daki erken seçimlerin en önemli propaganda konusu Orman yangınları oldu. Muhalefetteki Sosyalist Parti, muhafazakar Başbakan Kostas Karamanlis’i başarısızlıkla suçluyor ve devlet kurumlarındaki organizasyon bozukluğundan hükümeti sorumlu tutuyor.

İktidar ise hükümete komplo kurulduğunu ve orman yangınlarının da kasıtlı çıkarıldığını iddia ediyor. Yunanistan ormanlarını önemli ölçüde tahrip eden yangının seçim kampanyasına malzeme yapılmasından kimin karlı çıkacağı merak konusu.

PASOK lideri Yorgo Papandreu, ‘vatandaşın can emniyetini sağlamaktan aciz olan bu hükümet bizi aşağıladı’ derken, iktidar temsilcileri orman yangınlarının erken seçim arifesinde ayyuka çıkmasının tesadüf olamayacağını ve hükümete komplo kurulduğunu iddia ediyor.

Yangın infial yarattı

Son kamuoyu yoklamaları Yeni Demokrasi ile PASOK arasındaki iki puanlık oy farkının bir puanın altına indiğini gösteriyor.

“Yunanlılar hükümetin acz ve yeteneksizliğine tepkili” diyen Atina Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Elias Katsoulis, orman yangınlarıyla seçim kampanyası arasındaki bağlantıyı şöyle açıklıyor: “Orman yangınları Yunan kamuoyunda infial uyandırdı. Yangınlardan sorumlu olan Yeni Demokrasi iktidarı bunun hesabını sandıkta mutlaka verecektir. Ancak devlet organlarının içinde bulunduğu geci durumdan bu ülkeyi 20 yıl yöneten sosyalistlerin sorumlu oldukları da unutulmamalı.”

Zaferden emin görünen Başbakan Kostas Karamanlis 16 Eylül oylamasının protesto seçimine dönüşmesinden endişeli. Ancak orman yangınlarının iktidar partisine ne kadar oy kaybettirdiği belli değil.

SKAI adlı özel televizyonun siyasi editörü Bambis Papadimitri kemikleşmiş oyları yüzde 35’i bulan Yeni Demokrasi’nin sandıkta batmayacağından emin görünüyor: “Seçmenin büyük çoğunluğu ha deyince tercihini değiştirmez. Bu sadece kararsız ya da oynak seçmende görülür. Bu kitle son ana kadar bekleyip öyle karar verir. Nispeten küçük bir grup olmasına rağmen hükümet aleyhindeki olumsuz havadan etkilenmesi, puan farkı zaten eriyen iktidar partisini zor durumda bırakabilir.”

“Asimetrik yalanlar”

Siyasi gözlemciler ana muhalefetteki PASOK’un da seçmen tarafından alternatif olarak görülmediğini ve kararsızları da etkilemediğini belirtiyorlar. Protesto oylarının sol ittifaka ya da sağ popülistlere kayabileceğini belirten profesör Katsoulis, seçim sisteminin marjinal partilere yaramadığını söylüyor: “Bizde aslında iki partili sistem var. Küçük partiler iki büyüklerin gücünü kıracak çapa sahip değiller. En büyük tehlike protesto işareti olarak seçime katılma oranının düşük çıkması ihtimalinden kaynaklanıyor.”

Başbakan Karamanlis’in ormanların kasten yakıldığını, Kamu Düzeni Bakanı Polydoras’ın da devletin ‘asimetrik tehdide’ maruz kaldığını söylemesi muhalefet kanadının iktidarı ‘asimetrik yalanlar’ yaymaya çalışmakla suçlamasına yol açmıştı. Profesör Katsoulis orman yangınlarının parti politikasına alet edilmesinin kutuplaşmaya ve seçmenin tepkisine yol açtığı görüşünde: “Yunanistan’ın siyasi kültürü, demokrasiyle yaşamakta omlduğumuz son otuz yıldır değişmemişe benziyor. Siyasi kültürümüzün en çarpıcı ögesi kavgacılık. Ne yazık ki Yunanistan ‘uzlaşı’ kavramını henüz icat edemedi.”