"Yardımlar uzun vadeli olmalı"
31 Aralık 2004BM Genel Sekreteri Kofi Annan, New York’ta yaptığı basın toplantısında şu ana kadar toplanan yardımların yarım milyarı aştığını söyledi. Hint Okyanusu’na kıyısı olan ülkeleri etkileyen deprem ve su baskını felaketi kurbanlarına yardım etkinliklerinde koordinasyonu bizzat üstlenen Annan, yaşanan doğal afetin boyutları konusunda hala tam bir sonuca varılamadığını ifade etti.
Ölü sayısının artmasından endişe duyulduğunu kaydeden Annan, “Felaket bölgesindeki insanların, BM ailesinin tüm desteğine sahip olduğunu bilmesini isterim” diye konuştu. Genel Sekreter, bu korkunç doğal afetin perişan ettiği insanların normal yaşam koşullarına yeniden kavuşabilmesi için örgütünün tüm olanaklarını seferber edeceği güvencesini de verdi.
Uluslararası topluluğun felaketten etkilenen 5 milyon insanın geleceğini düşünerek örnek bir tavır sergilemesinin beklendiğini belirten Annan, şu ana kadar 30’a yakın ülkenin sunduğu 250 milyon dolar acil yardım dışında, Dünya Bankası’nın da 250 milyon dolar tutarında destek vaadettiğini açıkladı. Annan ayrıca birçok özel kişi ve kurumun BM’nin tarihindeki en kapsamlı yardım etkinliğine cömert bağışlarla katkıda bulunmaya hazır olduğunu da söylerine ekledi.
ABD’ye üstü kapalı eleştiri
Ancak Annan, ABD’nin Avustralya, Japonya ve Hindistan ile birlikte afet bölgesine yapılacak acil yardımları bizzat koordine etme niyetini, dolaylı biçimde eleştirmesi dikkat çekti. Annan, “ABD yönetiminin niyetini saygıyla karşılıyorum. Belirtilen dört ülkenin oluşturacağı çekirdek grup da BM’nin çabalarını destekleyecektir. Hatta başka bazı devletlerin de bu gruba katkıda bulunmayı tasarladığı duyuluyor. Böyle uluslararası girişimlerin iyi olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Bu aşamada sağlanacak her katkının büyük önem taşıdığını belirten Genel Sekreter, BM’nin dünyanın başka bölgelerinde de bir dizi yardım programına katıldığına işaretle kapasitesini zaten zorladığını, ama örgütünün yardımların koordinasyonunu üstlenmeye hazır olduğunu tekrarladı. BM, şimdiye kadar dile getirilen yardım vaatlerinin dışında 6 ve 11 Ocak tarihlerinde tüm dünya ülkelerine yöneltilecek resmi bağış çağrısından sonra yeni maddi kaynakların yaratılacağı umudunu taşıyor.