1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yazar Emine Sevgi Özdamar Almanya'da Liyakat Nişanı aldı

1 Ekim 2025

Almanya'da yaşayan yazar Emine Sevgi Özdamar, Cumhurbaşkanı Steinmeier tarafından Liyakat Nişanı ile onurlandırıldı.

Emine Sevgi Özdamar
Edebi dili Almanca olan Emine Sevgi Özdamar'ın "Hayat Bir Kervansaray" romanı, yayınlandığında eleştirmenlerce "edebi bir olay" olarak nitelendi Fotoğraf: Fredrik von Erichsen dpa/picture alliance

Almanya'da yaşayan tiyatro sanatçısı ve yazar Emine Sevgi Özdamar'a, Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı verildi.

3 Ekim Alman Birliği Günü vesilesiyle başkent Berlin'deki Bellevue Sarayı'nda düzenlenen törende, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Özdamar ile birlikte farklı alanlarda başarılı olmuş 25 kişiye Federal Almanya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı takdim etti.

 Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Geri çekilmek yerine insanlara yaklaşıyorsunuz. 'Bu beni neden ilgilendirir?' diye sormadan başkalarına yardım ediyor, köprüler kuruyorsunuz."

Steinmeier sözlerine şöyle devam etti: "Toplumumuzun bir arada kalması için çabalıyorsunuz. Her gün, ülkemizin daha iyi bir yer olması için çalışıyorsunuz. Özellikle şu anda içinde bulunduğumuz kriz ve savaş dönemlerinde, sizin gibi insanlara ihtiyacımız var: Adanmışlığınıza, insanlığınıza, azim ve enerjinize, zekanıza ve başkalarına rol modeli olmanıza... Bugün hepinize tüm kalbimle teşekkür etmek istiyorum!"

Ülkedeki en yüksek devlet madalyası olan Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı, özellikle toplumsal, sosyal, siyasi, ekonomik ve entelektüel alanda üstün hizmet gösteren kişilere veriliyor. Ödül töreni de İkinci Dünya Savaşı'ndan 1990'a kadar Federal Almanya Cumhuriyeti (BRD) ve Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR) olarak iki devletten oluşan Almanya'nın barışçıl şekilde birleştiği gün olan 3 Ekim'de, 5 Aralık'taki Gönüllüler Günü'nde ve 23 Mayıs'taki Anayasa Günü'nde düzenleniyor.

Özdamar; Chamisso, Kleist ve Carl-Zuckmayer Madalyası gibi birçok önemli ödüle de layık görülürken, 2022'de en prestijli Alman edebiyat ödülü olan Georg-Büchner Ödülü'nü kazandı. Ödül töreninden bir kare.Fotoğraf: Helmut Fricke/dpa/picture alliance

Emine Sevgi Özdamar kimdir?

Cumhurbaşkanlığı'nın açıklamasında Emine Sevgi Özdamar'ın 1980'lerin başında Almanya'daki Türk işçilerin hayatını anlatan ilk kadın yazar olduğu vurgulanırken, eserlerinde tüm stereotipleri reddederek karakterlerini insani bir sıcaklıkla betimlediği ve otobiyografik romanlarıyla çağımızın geniş bir panoramasını çizdiği ifade edildi.

10 Ağustos 1946'da Malatya'da bir müteahhidin kızı olarak dünyaya gelen Emine Sevgi Özdamar, çocukluğunu İstanbul ve Bursa'da geçirdi. Henüz on iki yaşındayken Bursa Devlet Tiyatrosu'nda ilk rolünü oynadı. 1965'te ağabeyinin yanına İsviçre'ye gitmek için Türkiye'den ayrıldı. Akabinde gittiği Berlin'de 1967'ye kadar bir elektrik fabrikasında çalıştı. Hiç Almanca bilgisi olmayan Özdamar, dili dinleyerek ve gazete okuyarak öğrendi. Babasının desteğiyle gittiği Goethe Enstitüsü'nde Almancasını geliştirdi, İstanbul'a döndü ve 1970'e kadar da orada oyunculuk eğitimi aldı.

İlk profesyonel rollerini İstanbul'da, Peter Weiss'in Fransız Devrimi'ni konu edinen "Marat-Sade" ve Bertolt Brecht'in "Adam Adamdır" oyunlarında oynadı. 1971'de Türkiye'deki askeri darbe sonrası siyasi ve mesleki özgürlükler kısıtlanınca ülkede kendisine bir gelecek göremedi. Biten evliliğinin de etkisiyle 1975'te yeniden Berlin'e yerleşti.

Berlin'de en büyük hayalini gerçekleştirerek Doğu Berlin'deki Volksbühne Tiyatrosu'nda, sanat yönetmeni Benno Besson ve ünlü yönetmen Matthias Langhoff'un asistanı olarak çalışmaya başladı. 1978-1979 yıllarında Brecht'in "Kafkas Tebeşir Dairesi" oyununun prodüksiyonu ile yönetmen Besson ile birlikte tiyatro çalışmalarına Paris ve Avignon'da devam etti. Bu süreçte Paris VIII Vincennes-Saint-Denis Üniversitesi'ndeki eğitimini tamamlayarak "Tiyatro Yüksek Lisansı" diploması aldı.

Yazarlık kariyeri ve ödülleri

Edebi dili Almanca olan Özdamar, yazarlık kariyerine ise 1982'de ünlü yönetmen Claus Peymann için yazdığı ve 1986'da kendi yönetmenliğinde prömiyeri yapılan "Karagöz Almanya'da" (Karagöz in Alamania) adlı tiyatro oyunuyla başladı. Sosyal eleştiriler içeren bu yapıt Almanya'da bir Türk-Alman yazarın büyük bir tiyatroda sergilenen ilk eseri olarak tarihe geçti.  

1990'da yayımlanan "Anadil" (Mutterzunge) adlı öykü kitabında, Türkçe anadilini kaybetmesini ve yeniden kazanma çabasını anlattı. Yazarın asıl çıkışı ise 1991'de yayımlanan "Hayat Bir Kervansaray" (Das Leben ist eine Karawanserei) romanıyla gerçekleşti. Eleştirmenlerce "yılın edebi olayı" olarak nitelenen bu roman, 1994'te London Times Supplement tarafından "Yılın En İyi Kitapları" arasına, 2007'de ise "Hayat bitmeden okumanız gereken 1001 kitap" listesine alındı. Roman, Türkiye'de ailesiyle yoksulluk tehdidi altında yaşayan bir genç kızın hikayesini, 17 yaşında Almanya'ya gidişine kadar anlatıyor. Bu roman ile yazar, Türk kültürü ve dilini alışılmışın dışında bir şekilde anlatma başarısını gösterdiği için saygın Ingeborg-Bachmann Ödülü'ne layık görüldü.

Ülkedeki en yüksek devlet madalyası olan Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı, toplumsal, sosyal, siyasi, ekonomik ve entelektüel alanda üstün hizmet gösteren kişilere veriliyorFotoğraf: Hannibal Hanschke/REUTERS

Özdamar'ın sonraki romanları, Türkiye ve Almanya'daki 1968 olaylarını yansıtan "Haliç Köprüsü" (Die Brücke vom Goldenen Horn) ve "Garip Yıldızlar Dünyaya Bakıyor" (Seltsame Sterne starren zur Erde) oldu. Eserleri, Almanca edebiyata "Türk aksanıyla şiirsel bir ton" kattığı için büyük övgü topladı.

1982'de yazarlık hayatını başlatan Karagöz Almanya'da adlı eserinden uzun süre sonra, 2000 yılında bu kez Oldenburg Devlet Tiyatrosu'nda Murat Yeğiner'in yönetmenliğinde "Keloğlan Almanya'da" (Keloglan in Alamania) oyunu sergilendi. Bu eserinde de Karagöz Almanya'daki gibi 1960'lardan itibaren Türkiye'den Almanya'ya gelen işçilerin yaşadıklarını absürt ve gerçeküstü bir tarzda anlattı.

2021'de ise uzun bir aradan sonra otobiyografik romanı "Gölgelerle Sınırlandırılmış Bir Alan" (Ein von Schatten begrenzter Raum) yayımlandı ve eleştirmenler tarafından "hayat eserinin taçlandığı nokta" olarak nitelendi.

Özdamar, Chamisso, Kleist ve Carl-Zuckmayer Madalyası gibi birçok önemli ödüle de layık görüldü. 2021'de Bavyera Kitap Ödülü'nü, 2022'de ise en prestijli Alman edebiyat ödülüolan Georg-Büchner Ödülü'nü kazandı. Jüri, Özdamar'ın eserlerinin "farklı diller, kültürler ve dünya görüşleri arasında entelektüel ve şiirsel bir diyalog başlattığını" vurguladı.

Emine Sevgi Özdamar, 1986'dan beri sahne tasarımcısı ve yönetmen Karl Kneidl ile evli.

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik