'Yeşiller de böyle doğdu'
11 Haziran 2013 Berlin'de 'Ekonomi ve Dış Siyaset Arenasında Türkiye'nin Yeni Rolü' başlığı altında Hür Demokrat Parti'nin (FDP) düzenlediği toplantıda bir araya gelen uzman ve politikacılar, Türkiye'nin ekonomik gelişiminin yanı sıra Gezi Parkı protestoları çerçevesinde yaşanan toplumsal olayları da ele aldı.
Toplantıya katılan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karslıoğlu, Türkiye’ye yönelik eleştirilerin haksız olduğunu belirterek "Protestolar içerisinde her kesimden insanların olduğunu görüyoruz. Tüm bu farklılıklarla beraber işleyen demokratik, canlı bir süreç var. Böylesi bir ortamın doğması ancak demokratik şartlarda mümkündür” sözleriyle Türkiye’nin bölgesinde bir esin kaynağı olduğunu kaydetti.
Karslıoğlu, meseleye olumsuz bir açıdan bakmak yerine geleceğe yönelik olasılıkların yapıcı bir şekilde masaya yatırılması gerektiğine dikkat çekti. Karslıoğlu, “Öncelikle protestocu gençlerin profiline bakmak ve bunun neticesinden politik bir aksiyon, bir oluşum çıkabilir mi bunu analiz etmek gerekiyor. Malum 1980’lerde Yeşiller hareketi de böyle keskin hatları olan bir protesto kültüründen doğdu. Bugün ise pek çoğu devlet sorumluluğu olan halkına ve devletine hizmet eden birer politikacı. Bu gençler arasında da belki siyaseten faal olabilecek politikacılar çıkacaktır“ şeklinde konuştu.
Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfı'ndan Türkiye uzmanı Dr. Günter Seufert de protestocu gençlerin hiçbir siyasi partiyi içine almak istemediğine işaret ederek "Bu kesim, Türkiye’deki iktidardan hoşnut olmadığı gibi muhalefet partilerinden de hoşnut değil. Siyasi beklentilerini ve özgürlük söylemlerini protestolara taşıdılar. Belki de Başbakan'ın bir kenara ayırdığı yüzde 50'nin meşru siyasetteki sesi olabilirler” dedi.
'Barışçıl çözüm Erdoğan'a bağlı'
Protestoların demokrasi açısından önemli olduğuna dikkat çekerek barışçıl bir çözümün ise Başbakan Erdoğan’dan geçtiğini söyleyen Seufert, ”Umudumuz hükümetin çözüme dönük bir tavır sergilemesi. Bu konuda aklı selim stratejilere de tanık olduk. Tıpkı Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ya da Belediye Başkanı'nın açıklamalarında olduğu gibi. Ancak gelişmeler Türkiye’de tek bir adamın siyaseti belirlediğini gösteriyor. Böyle bir anlayış içerisinde basın, polis teşkilatı ve mahkemeler gibi diğer kurumların fonksiyonlarını yitirdiğini görüyoruz. Bu da çatışmaların barışçıl bir ortamda çözülmesini sağlayan temeli yok ediyor” dedi.
FDP'nin Türk kökenli Milletvekili Serkan Tören de Gezi Parkı eylemlerinin demokratik kültür adına olumlu bir gelişme olduğunu ve olumlu neticelenmesinin de ancak atılacak adımlara bağlı olduğunu ifade etti. Tören, "Avrupa’nın ve piyasaların gözü Türkiye’nin üzerinde, her şeyi yakından takip ediyorlar. Asıl önemli olan meselenin nasıl neticeleneceği. Devlet nezdinde iki farklı yaklaşımın olduğunu görüyoruz. Ümidimiz yapıcı bir çözümün hayata geçirilmesidir” dedi.
Protestoların ekonomiye etkisi
Türkiye ekonomisi ve Almanya ile enerji işbirliğinin de ele alındığı toplantıda Almanya Ekonomi Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Philipp Rösler de ikili ekonomik ilişkilerin kısa vadeli gelişmelerden etkilenmeyeceğini şu sözlerle dile getirdi:
“Alman ekonomi ruhu, kuşkusuz toplumsal hürriyete bağlı ekonomik hürriyete dayanmaktadır. Bu nedenle iç siyaseti ilgilendiren konular iç siyaset içinde çözülür. Elbette gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ancak ilişkilerimiz uzun vadeli işbirliğine dayandığı için bugünden yarına olan olumsuzluklardan etkilenmeyecektir.Tıpkı 2023’e kadar Türkiye’nin her alanına yenilenebilir enerjiyi faaliyete geçirme arzumuz gibi.”
Türkiye uzmanı Dr. Günter Seufert ise pazarın Türkiye’deki gelişmelere sert reaksiyon gösterdiğini vurgulayarak “Moody’s, protestoculara yönelik sert tutumun ve kutuplaşmaya yol açabilecek açıklamaların yabancı yatırımcıyı uzaklaştırabileceği yönünde hükümeti uyardı. Zira Türkiye kısa vadeli kapital akışına bağımlı, ekonomisindeki yapısal sorunlar nedeniyle birikimi az. Ayrıca ekonomik büyümesi de dış yatırımla finanse ediliyor. Bu yüzden Erdoğan uyarılara kulak vermek durumunda” diye sözlerini sürdürdü.
© Deutsche Welle Türkçe
Haber: Özlem Coşkun / Berlin
Editör: Hülya Schenk