1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
EğitimTürkiye

Yedi soruda LGS'de tam puan krizi

14 Temmuz 2025

LGS'de rekor sayıda tam puan, sınav güvenliğine dair tartışmaları alevlendirdi. Bakanlık iddiaları reddedip suç duyurusunda bulunurken, muhalefet sorulara yanıt arıyor. Sınav sistemi krizi nasıl başladı?

Bir öğrencinin eli ve sınav kağıdı görülüyor.
LGS'de bu yıl rekor sayıda öğrenci tam puan aldı. Fotoğraf: DHA

Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavında, 544 okuldan 719 öğrencinin tüm soruları doğru yanıtlayarak 500 tam puan alması tartışma yarattı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), sınavın şeffaf ve denetime açık biçimde yürütüldüğünü savunurken, sınav güvenliğine ilişkin iddialar Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. Sendikalar, veliler ve muhalefet partileri, sınavın adil biçimde yapıldığına dair ciddi kuşkular olduğunu belirtiyor.

15 Haziran 2025'te yapılan sınava 963 bin 142 öğrenci katıldı. Geçen yıl 352 öğrencinin tam puan aldığı sınavda bu yıl sayı iki katını aşarak 719'a ulaştı. Ancak sınav devam ederken kitapçıkların WhatsApp gruplarında paylaşıldığı yönündeki iddialar ve bazı salonlarda kitapçıkların yanlış dağıtıldığına dair şikayetler, sınav güvenliğini yeniden tartışmaya açtı.

Önceki sınavlarda kaç kişi tam puan aldı?

2018'de sadece 18 öğrenci tam puan almışken, bu sayı 2019'da 565'e yükseldi. 2020'de 181, 2021'de 97, 2022'de 193 ve 2023'te 562 öğrenci 500 tam puan aldı. 2024'te 352'ye gerileyen bu sayı, 2025'te 719'a çıkarak şimdiye dek görülen en yüksek seviyeye ulaştı. 

Bu artış, sınavın güvenilirliği ve ölçme kriterleri hakkında soru işaretlerine yol açtı.

LGS sınavında 719 öğrencinin tam puan alması bazı şaibeleri gündeme getirdi. Fotoğraf: Rasit Aydogan/AA/picture alliance

Daha önce şaibe iddiaları çıkmış mıydı?

LGS geçmişinde de zaman zaman sınav güvenliği ve uygulama hataları kamuoyunun gündemine geldi. 

Pandemi koşullarında yapılan LGS'de sınav merkezlerinde eksik kitapçık dağıtımı ve lojistik aksaklıklar eleştirilmişti. 

Son birkaç yıldır bazı özel okullarda olağandışı başarı oranları kamuoyunda tartışma yaratırken, örnek sorularla sınavda çıkan sorular arasındaki benzerlikler dikkat çekmiş, bu durum bazı çevrelerce "öğrenciler değil yayınevleri sınava hazırlanıyor" şeklinde yorumlanmıştı.

Ancak 2025 yılında ortaya çıkan dijital belge, ekran görüntüsü ve Meclis soru önergelerine yansıyan iddialar, LGS tarihinde bugüne dek gündeme gelen en ciddi şaibe tartışmalarını beraberinde getirmiş görünüyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Bursa ve İstanbul'da sınav kitapçıklarının oturum devam ederken paylaşıldığını belirterek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yazılı olarak yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu. DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de bu içeriklerin saat 11.57 itibarıyla paylaşıldığının belgelendirildiğini söyledi.

Sendikalar ve veliler neden tepkili?

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 719 öğrencinin tam puan aldığı sınavın, sınav güvenliği tartışmalarını daha da derinleştirdiğini vurguladı: 

"Öğrencilerin aynı soruları sınavdan önce görmüş olabileceği iddiaları, şaibe ve kopya tartışmaları, özellikle tam puan alanların belli okullarda ve belli merkezlerde yoğunlaşma iddiası, bu sisteme güvensizliği bir kez daha ortaya koymaktadır."

Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) ise bazı özel okulların açıkladığı başarı sayılarının inandırıcı olmadığını, sınavın çocukları istemedikleri okul türlerine veya özel okullara zorladığını kaydetti. Ayrıca, sadece öğretmenlerin erişebileceği kitapçıkların sınav sırasında dolaşıma girmesinin ciddi bir güvenlik zafiyeti olduğu ifade edilirken, Bakan Tekin'in sınav sonuçlarını sorgulayanları "çıkar elde eden art niyetli kişiler" olarak tanımlaması "kaygılı velileri hedef almak" olarak nitelendirildi.

Muhalefet partileri ne diyor?

CHP, DEM Parti ve İYİ Parti, sınav güvenliğine dair iddiaları Meclis gündemine taşıdı. CHP'li Özçağdaş, sınav sırasında paylaşılan kitapçıkların sorumlularının açıklanmasını istedi ve tam puan alan öğrencilerin okul bazında dağılımının neden kamuoyuna açıklanmadığını sordu.

DEM Parti'li Çiçek, Bakanlık tarafından başlatıldığı duyurulan soruşturmanın kapsamı ve ulaşılan bulguların neden paylaşılmadığını gündeme getirdi. Sınav sonuçlarının ilan edilmesi ve tercih takviminin işletilmesinin, soruşturmanın etkisini ve bağlayıcılığını zayıflatacağını söyleyen Çiçek, LGS istatistiklerinin Bakan Yusuf Tekin'in göreve başladığı 2023 yılından itibaren yayımlanmamasının gerekçesini de sordu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise bu yıl yapılan sınavın uzmanlarca tarihin en zor sınavı olarak nitelendirildiğini belirterek olağanüstü başarı oranının gerekçesini ve öğrencilerin il ve okul bazında dağılımının neden gizlendiğini sorguladı. Çömez, Milli Eğitim Bakanlığından son 10 yıl içinde tam puan alan öğrencilerle ilgili bilgileri de istedi.

Bakanlık nasıl savunuyor?

Milli Eğitim Bakanlığı, sınavın "ölçme-değerlendirme ilkelerine uygun, şeffaf ve denetime açık" bir biçimde yapıldığını duyurdu. Soruların uzman ekiplerce hazırlandığını belirten Bakanlık, kamuoyunda dolaşan iddiaları "mesnetsiz ve hayal ürünü" olarak nitelendirdi. 

Milli Eğitim Bakanı Yusuf TekinFotoğraf: tcmeb

Açıklamada "Gelinen aşamada tüm açıklamalarımıza rağmen kamuoyunu yanıltıcı bu tür iddiaları ortaya atanlar hakkında Bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulduğunu da paylaşmak isteriz" denildi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 24 Haziran'da yaptığı açıklamada soru kitapçıklarının erken paylaşılmasıyla ilgili iddialara yanıt vererek, saat itibariyle sınav güvenliğini tehlikeye atacak herhangi bir durumun yaşanmadığını öne sürmüştü.

Ancak Bakan Yusuf Tekin, daha sonra katıldığı bir canlı yayında, "Bizim arzu ettiğimiz saatten önce açıklandı… O yayını yapan kişiyle ilgili suç duyurusunda bulunduk" sözleriyle soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.

LGS nedir, diğer sınavlardan farkı ne?

2018'den bu yana uygulanan LGS, önceki sistemlerden farklı olarak zorunlu değil. Sınava yalnızca nitelikli liselere girmek isteyen öğrenciler katılıyor. Sınav iki oturumdan oluşuyor ve Türkiye'de bu yaş grubuna (13–14 yaş) uygulanan en kapsamlı merkezi sınav olma özelliği taşıyor.

LGS puanıyla fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, bazı nitelikli Anadolu liseleri, Anadolu imam hatip liseleri, proje okulları ve teknik programlar öğrenci alıyor. Bu okullara merkezi yerleştirme ile girilebiliyor. Sınava girmeyen ya da yeterli puan alamayan öğrenciler ise adrese dayalı sistemle genel Anadolu liseleri, meslek liseleri veya imam hatip liselerine yönlendiriliyor.

Eğitimciler, kontenjan sınırlamaları nedeniyle öğrencilerin istemedikleri okul türlerine zorlandığını, bu durumun özel okullara yönelimi de artırdığını belirtiyor.

LGS'ye ilişkin başka eleştiriler neler?

Sendikalar ve dernekler, LGS'yi sadece güvenlik değil, yapısal eşitsizlik üreten bir sistem olarak da eleştiriyor. 

Eğitim Sen, sınavın "yarışmacı, elemeye dayalı ve performans odaklı" yapısının pedagojik ilkelere aykırı olduğunu belirtiyor. Nitelikli, bilimsel ve kamusal bir eğitim sisteminin acil ihtiyaç olduğuna işaret eden Eğitim Sen, LGS'nin kaldırılmasını, eğitim politikalarının, öğrenci, öğretmen ve velilerin aktif ve demokratik katılımıyla, şeffaf ve toplumsal ihtiyaçlara dayalı biçimde şekillendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ayrıca akademik liselerin kontenjanı azaltılırken, imam hatip ve meslek liselerinin kontenjanlarının artırılması da tepkilere yol açıyor. VELİ-DER, sınav merkezli eğitim anlayışının terk edilmesini, yerine kamucu, eşitlikçi, laik ve bilimsel temellere dayanan bir eğitim sistemi modelinin getirilmesini öneriyor.

Öğrenciler tercihlerini 24 Temmuz saat 17.00'ye kadar e-Okul üzerinden yapabilecek. Yerleştirme sonuçları ise 4 Ağustos'ta açıklanacak. Ancak sınavın gölgesinde başlayan tercih süreci, bu yıl öğrenciler ve veliler için her zamankinden daha fazla belirsizlik içeriyor.

 

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?