Almanya Başbakanı Angela Merkel'in halefi olarak Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin genel başkanlığına seçilen Annegret Kramp-Karrenbauer'in Türkiye’ye yönelik nasıl bir siyaset izleyeceği merakla bekleniyor.

Şubat 2018'den sonra CDU Genel Sekreteri, öncesinde ise Saarland eyaletinin başbakanı olarak görev yapan Kramp-Karrenbauer, hiçbir zaman Almanya’da dış politikaya ilişkin açıklamalarıyla dikkat çeken bir siyasetçi olmadı. Ancak Kramp-Karrenbauer'in geçen aylarda Türkiye'ye yönelik doğrudan açıklamalarından biri basın özgürlüğü konusunda olmuştu. Cumhuriyet gazetesi yazar ve çalışanlarının “terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan Nisan ayının sonunda hapis cezasına çarptırılmalarına, Kramp-Karrenbauer, Twitter üzerinden tepki gösterdi. "Türkiye'de endişe verici gelişme. Cumhuriyet gazetesinde olduğu gibi basın özgürlüğüne her müdahale ile Türkiye Avrupa'dan uzaklaşıyor” diyen Kramp-Karrenbauer, Türkiye’de o dönem yaklaşan genel seçimleri işaret ederek, "Bu nedenle de Almanya'da Türk seçim kampanyası olmamalı” ifadesini kullandı.

Türk siyasetçilerin seçim etkinliğine karşı

Kramp-Karrenbauer, Türkiye'deki referandum veya seçimler öncesinde Türk siyasetçilerin Almanya'da seçim etkinliklerine katılmasına kesinlikle karşı olduğunu vurgulayan açıklamalarla gündeme gelmişti. Türkiye'de Haziran ayında yapılan erken seçimler öncesindeki açıklamalarında, "Seçim kampanyaları Almanya'da değil, Türkiye yürütülmeli” dedi. Kramp-Karrenbauer, Türkler arasındaki "anlaşmazlıkların” Almanya'ya taşınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Türkiye'de Nisan 2017'deki anayasa değişikliği referandumu öncesinde Türk siyasetçilerin Almanya'da katılmak istediği referandum etkinliklerine ilişkin tartışmalarda, Kramp-Karrenbauer sert açıklamalar yapmıştı. O dönemde Saarland eyaletinin başbakanı olan Kramp-Karrenbauer, "elindeki tüm imkanları kullanarak, Saarland'da bu tür etkinliklere izin vermeyeceğini” açıkladı. Türk siyasetçilerin Saarland'da referandum etkinliği planlamamasına rağmen Kramp-Karrenbauer'in böyle bir açıklama yapması, CDU'lu siyasetçinin Alman medyasında yaklaşan eyalet seçimleri için puan toplamak istemesi olarak yorumlanmıştı.

Çifte vatandaşlığı sorguladı

Kramp-Karrenbauer, geçen aylarda Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilerin bazılarının çifte vatandaş olmasını sorgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmişti.  Kramp-Karrenbauer, geçen Ekim ayında Kiel'de yaptığı bir konuşmada, Erdoğan'ı Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlileri etkisi altına almaya çalışmakla suçladı. "Erdoğan Türk kökenli insanların bu toplumda kendilerine yer bulmasını istemiyor” diyen Kramp-Karrenbauer, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın "kendi siyaseti için onları rehin aldığını ve sadakat konusunda çelişkiye sürüklediğini” savundu. Bu konuda Türk tarafının tutumunda değişiklik olmazsa, çifte vatandaşlık konusunu yine gündeme getireceklerini söyledi. Kramp-Karrenbauer, Erdoğan'a yönelik bu suçlamalarını ve çifte vatandaşlık meselesini CDU genel başkanlığına aday olduktan sonraki dönemde de tekrarladı.

Erdoğan'ın cami açılışını eleştirdi

Kramp-Karrenbauer, Erdoğan'ın geçen Eylül ayı sonunda Almanya'ya yaptığı devlet ziyareti sırasında Köln'de cami açılışına katılmasını da eleştirmişti. O dönemde CDU Genel Sekreteri olan Kramp-Karrenbauer, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Erdoğan'ın katıldığı cami açılışı, İslam'ın kendini açmasının değil, kapanmasının sembolü oldu. Toplumsal birliktelik için diyaloğa ihtiyacımız var” ifadesini kullandı.

DW,AFP,rtr/JD,CÖ

© Deutsche Welle Türkçe