Federal parlamentonun ardından Alman Eyalet Temsilciler Meclisi de göç yasasında değişiklikleri öngören tartışmalı düzenlemeyi onayladı. Yeni yasa, uzun süredir Almanya’da yaşayan ve oturumu olmayan mültecilere belli şartlar altında kalma ve çalışma izni tanınmasını öngörürken, aile birleşimine yönelik kuralları sertleştiriyor.

Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ise Alman ZDF kanalına verdiği demeçte, çok eleştirilen ve Almanya’ya aile birleşimi yolu ile gelecek göçmenlere Almanca ön bilgisini şart koşan yasanın engel değil, uyuma temel oluşturacağını ileri sürdü.

Böhmer “Buraya gelecek göçmenlerden Almanca temel bilgisi talep edilmesi, önlerine engel çıkarmak için değildir, tersine buradaki işlerini kolaylaştırmayı hedeflediğimiz içindir. Almanya’daki göçmen derneklerinden uyum planımıza destek vermelerini bekliyoruz. Ancak bu sayede Almanya’da yaşayan 15 milyon göçmenin açığı kapatmamız mümkün olabilir. Göçmen çocuklarının yüzde 40’ının herhangi bir meslek eğitimi yok. Bu gençlere yardım etmeliyiz. O yüzden göçmen örgütlerini uyum zirvesini boykot etmemeye çağırıyorum” dedi.

Devlet Bakanı Böhmer, ilki geçen yıl yapılan Uyum Zirvesi sayesinde artık Alman devletinin göçmenler hakkında konuşmayı bırakıp göçmenlerle konuşmaya başladığı anlamına geldiğini savundu.

Oturma izni ve dil zorunluluğu

Değişiklik paketi uzun süredir Almanya’da yaşayan ve resmi oturma izni ya da çalışma izni olmayan bazı göçmenlerin durumunu düzenliyor. Konumlarına göre altı ya da sekiz yıldır Almanya’da yaşayan ve geçimlerini sağlayabilen göçmenlere oturma izni verilebilecek. Hukuki statüleri güvencede olmayan 180 bin göçmenden kaçının bu haktan yararlanacağı ise bilinmiyor.

AB ülkeleri dışından aile birleşimi yolu ile eş getireceklerin 18 yaşın üstünde olması ve Almanca bilmesi şartı ise yasada en fazla eleştirilen nokta. Ayrıca yasayla uyum kurslarına katılmayanlara ceza uygulanması da mümkün hale geliyor.

Uyum Zirvesi sorgulanıyor

Ancak Almanya’daki göçmen dernekleri 500 sayfalık göç yasasında değişikliği öngören paketi sert biçimde eleştiriyor. Özellikle de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Almanya Türk Toplumu, başta Türk göçmenlerin aleyhine olabilecek değişikliğin bu yönünün onaylanmasından rahatsız.

DİTİB’in Uyum Zirvesi’ne gönderdiği temsilcisi Bekir Alboğa ve Almanya Türk Toplumu Genel Başkanı Kenan Kolat, yasal düzenlemelerde görüşlerinin dikkate alınmadığını belirterek, Uyum Zirvesi’ne katılmanın anlamı olup olmadığını sorguladıklarını bildirdi.

Göç yasasında değişikliği öngören paketi hazırlayan Federal İçişleri Bakanlığı’nın sözcüsü Steffan Kaller ise bu derneklere sert çıkış yaptı ve göçmen temsilcilerini yanlış davranmak ve polemik yaratmakla suçladı.

Kelek örgütleri eleştirdi

Kaller’e Türk kökenli sosyolog Necla Kelek’ten destek geldi. Necla Kelek, Türk dini cemaatlerinin ile sivil toplum örgütlerini göçmenler için yıllardın hiç bir şey yapmamadıklarını belirtirken, Türkiye’den getirilen ve dil bilmeyen gelinlerin çaresizliklerinin uyumu engellediğinin altını çizdi.

Yaptığı çıkışlarla uzun süredir Türk derneklerinin tepkisini toplayan Kelek, Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer’den destek gördü.

Böhmer, devletin göçmenler için dil kursları ile mesleki eğitim olanakları sunma konusunda adımlar attığını ve atacağını, ancak bu konuda göçmenlerin kendilerinin de atılıma geçmesi gerektiğini ifade etti.

Böhmer “Göçmenlerin de uyum için bir şeyler yapmasına yönelik ödevler hazırladık. Örneğin göçmen işletmelerinin meslek eğitimine katkısı için harcanan çabalar sonucu 10 bin gence eğitim imkanı doğdu. Bu arada Türk dernekleri okul aile dernekleri konusunda faal olan İspanyol göçmenlerin çocuklarının başarısını görünce, onlar da harekete geçtiler ve evebeyn akademileri kurmaya başladılar. Yani Türk göçmenlerin temsilcileri sayesinde gelişmeler yaşandı. İşte bu yüzden bazı derneklerin uyum zirvesine katlmayacağız şeklindeki açıklamalarını anlayamıyorum” diye konuştu.