Yeni Zelanda, geçen hafta Christchurch kentinde 50 kişinin öldüğü iki camiye yönelik terör saldırısının ardından gerçekleşen ilk cuma namazında hayatını kaybedenlerin yasını tuttu.

Cuma ezanı ülkedeki ulusal televizyon ve radyolardan yayınlanırken ülke genelindeki camilerin çevresinde sadece Müslümanlar değil farklı dinlerden binlerce insan toplandı. Kalabalık namaz öncesinde ölenlerin anısına iki dakikalık saygı duruşunda bulundu. Ardından Müslümanlar namaz ibadetlerini yerine getirdi. Bazı camilerin etrafında insan zinciri oluşturuldu, ayrıca okullarda, sokaklarda hatta bazı işyerlerinde saygı duruşunda bulunuldu.

Başbakan Jacinda Ardern saldırının hedefi olan Christchurch'teki Nur Camii'nde ve caminin yanındaki Hagley Parkında toplanan yaklaşık 20 bin kişiye seslendi, "Yeni Zelanda sizinle beraber yas tutuyor. Hepimiz biriz" mesajını verdi. Başını siyah bir örtüyle örten Ardern'le beraber bazı bakanlar da anma törenine katıldı. Çevre güvenlik önlemi alan kadın polisler de başlarını örttü ve üniformalarına kırmızı gül taktı.

Nur Camii imamı Cemal Fouda ise, "Kalbimiz kırık ama yıkılmadık. Diriyiz, birlikteyiz, kimsenin bizi bölememesi için kararlıyız. Kurbanların ailelerine sesleniyorum; sevdikleriniz boşuna ölmedi, kanları umut tohumlarını suladı" diye konuştu. Fouda, Başbakan Ardern'e de teşekkür ederek dünya liderlerine örnek olması gereken bir konuşma yaptığını söyledi.

Saldırılarda hayatını kaybedenler çoğunlukla Pakistan, Hindistan ve Endonezyalı göçmenlerdi.

Katliamda ölen kurbanlardan 27'si Christchurch'teki mezarlıktaki toplu definle toprağa verildi. Defin törenine kurbanların yakınlarının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Yeni Zelanda hükümeti bir saldırganın otomatik silahlarla gerçekleştirdiği katliamın ardından silah yasasını değiştirmiş, askeri nitelikteki otomatik silahların ve saldırı tüfeklerinin bulundurulması yasaklanmıştı.

rtr/GY,HT

© Deutsche Welle Türkçe