Sanıkların Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) daha fazla para almak için bebeklere yanlış tedavi uygulayarak ölümlerine neden olmak, hasta dosyalarında sahtecilik yapmak ve aileleri yanıltmakla suçlandığı "Yenidoğan çetesi" davasının Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşması altıncı gününde devam etti. Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları da hazır bulundu.

Haksız kazanç sağlamak amacıyla anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ettikleri bebeklerin ölümlerine neden oldukları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında, suç örgütünün lideri olmakla itham edilen tutuklu doktor Fırat Sarı'nın savunması alındı.

Çapraz sorguda duruşma savcısının, "Sağlıklı çocuklara herhangi bir şekilde ilaç verilip yoğun bakıma alındığı oldu mu?" sorusu üzerine Sarı, "Asla olmaz, (tutuklu hemşire) Hasan Basri onu söylese de karşıdaki insan onu yapmaz. Onu bir insan yapmaz yani" yanıtını verdi.

Sarı, savcının 10 bebeğin ölümünde ihmal olup olmadığına ilişkin sorusuna ise "Ben bazı vakaları gerçekten bilmiyorum. İhmal olduğunu düşünmüyorum. Eksiklik yaptığımızı düşünmüyorum. Ben çoğuna dahil değildim. Biz elimizden geleni yaptık" diyerek cevap verdi.

Duruşma savcısı "Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? 'Her şeyim legal' diyorsun, neden başkasının üzerine şirket kurmaya çalışıyorsun?" diye sordu. Sarı bu soruya, "Çalışan doktorları da ortak edecektim bu şekilde. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Yeni bir şirket kurup oraya ortak almak istedim" yanıtını verdi.

Ara karar

Mahkeme tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâllerinin devamına karar verdi.

Dava, 26 Kasım günü saat 10'da tutuksuz 24 sanığın savunmalarının alınmasıyla devam edecek.

İddianamede hangi suçlamalar yer alıyor?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, kamuoyunda "Yenidoğan çetesi" olarak bilinen suç örgütünün liderliğini sanık doktor Fırat Sarı'nın, örgütün sevk ve idaresini ise sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı öne sürülüyor.

İddianamede, Sarı ve Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Başsavcılık, ambulans şoförü Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis talep ediyor.

Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 sanık hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ile 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası isteniyor. Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediiyor.

"Yenidoğan çetesi" hakkındaki soruşturma kapsamında İstanbul'da dokuz, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde de bir hastanenin ruhsatı iptal edilmişti.

DW,ANKA/CÖ,ETO

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?