280311 Energie Ökostrom
28 Mart 2011Uzmanlar rüzgâr, güneş gibi doğal kaynaklardan enerji üretiminin hava koşullarına bağlı olduğunu, bu nedenle ihtiyacı karşılayabilmek için çok elektrik üretilen günlerde, talebin üzerindeki elektriğin depolanmasının şart olduğunu belirtiyor. Almanya'da halihazırda elektriğin depolanması için "pompaj depolamalı santraller" kullanılıyor. Ancak bu santraller, ihtiyaca yanıt vermekte yetersiz kalıyor. Uzmanların üzerinde çalıştığı bir diğer yöntem ise elektriğin metan gazına dönüştürülerek depolanması. Bu sistem Almanya’nın Morbach kentinde henüz deneme aşamasında.
Konteynerden elde edilen metan
Almanya'da enerji tedarikinin teminat altına alınmasına ilişkin umutlar, 6 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve yüksekliğinde bir konteynere bağlı. İçinden borular geçen konteynerden duyulan tek ses ise hafif bir ıslık. Rüzgâr ve güneş enerjisinden oluşan bir enerji karışımından elde edilen elektirk önce konteynere yükleniyor. Baden-Württemberg eyaletindeki Güneş Enerjisi ve Hidrojen Araştırmaları Merkezi mühendislerinden Ulrich Zuberbühler, işleyişin devamını şu sözlerle anlatıyor: “Sisteme yüklenen elektrikle önce hidrojen üretiyoruz, daha sonra ihtiyacımız olan karbondioksiti ise buradaki biyogaz sisteminden temin ediyoruz. Yani, elektrikle üretilen hidrojeni alıp, karbondioksitle birleştirerek metan gazı elde ediyoruz, metan gazını ise doğalgaz şeklinde depolayabiliyoruz. Bu da yenilenebilir enerjilerin depolanmasını olanaklı kılıyor.”
Çevre dostu yöntem
Ne var ki yenilenebilir enerjilerin metan gazına dönüştürülmesi sürecinde, tepkimeye giren enerjinin üçte biri kayboluyor. Açığa çıkan metan gazı ise aslında doğalgazın temel yapıtaşı. Yani metanın da geleneksel elektrik santrallerinde doğalgaz gibi elektrik üretmek amacıyla yakıt olarak kullanılması mümkün. Ulrich Zuberhühler, metandan elektrik üretmenin diğer yakıtlara kıyasla daha çevre dostu bir yöntem olduğunu söylüyor. Zuberhühler, “Prensipte kapalı karbondioksit döngüsü oluşuyor. Yenilenebilir enerjiden elde ettiğimiz metanı yakıt olarak kullandığımızda yeniden karbondioksit açığa çıkıyor, ona da yine metan üretiminde ihtiyacımız oluyor. Kısacası karbondioksiti ya biyogazdan sağlıyoruz, ya da doğrudan havadan alıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Metan miktarı düşük
Bu sistemle şu anda oldukça düşük miktarda metan elde ediliyor. Ancak mühendisler ve yatırımcılar sistemi iki yıl içerisinde 6 megawatt enerji üretilebilecek düzeye getirmeyi hedefliyor. Bu teknolojinin devreye girmesi halinde, enerji ihtiyacının tamamının yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması hayali gerçeğe dönüşmüş olacak. Böylelikle rüzgâr ve güneşten elde edilen enerji depolanabilecek. Zira Almanya'da doğalgazın depolanması ve dağıtımı imkânları mevcut. Sistemi geliştiren mühendisler, Almanya’da hâlihazırdaki enerji depolama olanağının pompaj depolamalı santraller ile sınırlı olduğunu, ancak bu santrallerin enerji depolamakta yetersiz kaldığını ifade ediyor. Baden-Württemberg eyaletinde bulunan Yenilenebilir Yakıtlar Enstitüsü Başkanı Michael Specht şöyle konuşuyor: “İhtiyacımız olan enerji depolama miktarı, pompaj depolamalı santrallerin sunduğu depolama miktarının beş yüz hatta bin katı. Almanya’daki coğrafi koşullarından ötürü daha fazla pompaj depolamalı santral kurmak ise imkânsız.”
Zamana ve tecrübeye ihtiyaç var
Konunun uzmanları yenilenebilir enerjilerden elde edilen elektriğin, metana dönüştürülerek depolanması için daha fazla deneyime ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Bu sene kurulacak iki deneme sistemi ile söz konusu teknolojinin hata geçirilebilirliği test edilecek.
Nicolas Martin / Çeviri: Başak Özay
Editör: Murat Çelikkafa