1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
PolitikaAfganistan

Yorum: Batı ikiyüzlülüğe son versin

Waslat Hasrat-Nazimi
Waslat Hasrat-Nazimi
17 Ağustos 2021

DW Afgan Dilleri Servisi Yöneticisi Waslat Hasrat-Nazimi, Afganistan'ın Batı tarafından yıllarca "güvenli ülke" olarak derecelendirildiğini hatırlatarak şimdi yaşandığı söylenen şaşkınlığı "ikiyüzlülük" olarak niteliyor.

ABD Hava Kuvvetleri'ne ait C-17 uçağına binmeye çalışan Afganlar Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS/picture alliance

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) askerlerinin büyük ölçüde çekilmesinden sonra Afganistan'da herşey hızlı gelişti. Taliban sadece birkaç gün içinde vilayetleri art arda ele geçirdi. Vilayet başkentleri, domino taşı gibi birbiri ardına düştü. Binlerce Afgan hemen kaçmaya başladı ve en azından başkent Kabil'de güvenli bir liman bulmayı umut etti, ama maalesef bu umutları boşa çıktı. Taliban Kabil'e de hızlı bir şekilde girdi.

Batı'da ise insanlar biraz şaşkın, biraz da heyecanla Afganistan'ın kısa süre zarfında İslamî bir emirliğe dönüşmesini seyrediyor. Günlerdir çok sayıda tanıdıktan ve meslektaşımdan üzüntülerini dile getirdikleri mesajlar alıyorum. Arapça servisinden bir arkadaşım, nedenini bilmemekle birlikte olanların onu derinden etkilediğini söyledi.

Afganistan misyonu yalanı

Afganistan'da yaşananlar karşısında insanların şaşırmasının nedeni, çoğunun, hükümetlerinin 20 sene önce Afganistan'a insan hakları için girmediğinin farkına varmaları, özünde bunun sadece politik sebeple olduğunu kavramaya başlamaları. Siyasi hesaplar yıllar içinde dönüşünce ve gelir-gider hesabı da tutmayınca Afganistan'dan çıkmaya karar verdikleri görülüyor, üstelik olabildiğince de hızlı şekilde. İnsan hakları için mi girdiler? Kadın hakları için mi girdiler? Demokrasi için mi? Bunların hepsi büyük bir yalandı.

ABD Başkanı Joe Biden, kısa süre önce "Meseleyi Afganlar kendi arasında çözsün" diyerek kendisinden önceki dört başkandan sonra beşinci dönemde misyona noktayı koydu.

DW Peştuca ve Darice Dilleri Yöneticisi Waslat Hasrat-Nazimi Fotoğraf: Fahim Farooq

Oysa ABD, insan hakları gerekçesiyle de Afganistan'a girmişti

Başkan Joe Biden'ın söylemediği ise ABD'nin 2001 yılında Afganistan'a girişte sadece Taliban ve El Kaide ile savaşma amacını taşımadığı. ABD o zaman Afgan halkına ülkeyi demokratikleştirme sözü de vermişti. ABD'nin en temel vaatlerinden biri de kadın haklarını korumaktı. Şimdi, yaklaşık 20 sene sonra meselenin demokratikleşme veya kadın hakları olmadığı anlaşıldı. Onlar sadece boş laflarmış.

"Haklarınız için mücadele edin" dedikleri kadınları ve demokrasi ile hukuk devletinin sonunda yeneceğini vadettikleri insanları 20 sene önceki karanlığa terkettiler. Pek çok kadın hakları savunucucu hayatından endişeli.

Aynı ikiyüzlülük sığınmacı politikası konusunda da görülüyor. Yıllardır çok sayıda Afgan ülkesinden kaçıyor. İnsanın doğduğu toprakları, evini barkını terketmesi hiç de kolay değildir ama kaçıyorlar, nitekim Afganistan'da iç güvenlik giderek daha da kötüleşiyor.

Sığınmacılar alınmalı

Bütün gelişmeler görmezden gelindi. Üstüne üstlük Afganistan bir de "güvenli ülke" diye derecelendirildi. Bazı sığınmacılar sınırdışı edildi, bazıları sadece müsamaha gösterilerek tutuluyor. Binlerce Afgan, Avrupa'da insanlık dışı koşullarda yaşıyor; Türkiye'de, Yunanistan'da ve Balkan ülkelerinde. Avrupa Birliği (AB) politikacıları Afganistan'daki durumun ne kadar feci ve ülkeye müdahalenin başarısız olduğunu kabullenmeye yanaşmıyor.

Şimdiyse çok geç ve herkes çok şaşırmış görünüyor: Politikacılar, medya ve akademisyenler... Oysa Almanya gibi ülkeler büyük sorumluluk taşıyor. Yıllarca savaş beylerini ve yolsuz politikacıları destekleyeceklerine Afgan halkı ve kültürüne kafayı yormalı, onu anlamaya çalışmalılardı. Senelerdir kadınları teskin edeceklerine bizzat kadınların ne dediğine kulak vermelilerdi. Ordu kuracaklarına Afganistan'a gerçek bir gelecek perspektifi verselerdi.

Bundan sonra yapılması gerekenler neler?

Batılı ülkeler ve uluslararası toplumun yapması gereken, acilen Afgan sığınmacıları almak ve bürokrasisiz şekilde onları mülteci olarak tanımak. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde insanlık dışı koşullarda kalan ve hala sığınmacı başvurusuna cevap bekleyenler derhal alınmalı ve onları mülteci olarak tanımalılar. Onlar dışında Batı'nın geride bıraktığı enkaz haline dönen ülkeden önümüzdeki aylarda gelecek olanları da kabul etmeliler. Yapabilecekleri en minimumu şey bu olmalı.

Waslat Hasrat-Nazimi

© Deutsche Welle Türkçe

 

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik