Sistem bebeklerden katil katillerden mağdur yaratıyor
24 Ocak 2020"Bu karar çok canımı yaktı. Öğrenince hemen Ali'min odasına geçtim.”
Bunu söyleyen, hayatının baharında sokakta tekmelerle canına kıyılan Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz. Telefonda konuşurken anlıyorum, gözünden yaşlar akıyor. Adaleti bulamadığı ülkesinde, evladının eşyalarını, kullandığı ilaçları, diş fırçasını, çorabını, ders kitaplarını, defterlerini olduğu gibi tuttuğu birkaç metrekarelik odada güç toplamaya çalışıyor Emel Korkmaz.
Emel Korkmaz'ın sözünü ettiği karar, Ali İsmail'e son tekmeyi vuran polis Mevlüt Saldoğan'ın 24 Aralık'taki duruşmada Gezi Davası'na "mağdur” olarak müdahil kabul edilmesi. Müdahil attığı o tekme nedeniyle ayak parmağı ve bileği "incindiği” için rapor alan, bu yüzden "mağdurlar” listesine giren bir katilden söz ediyoruz. Sistemin karanlığı bebeklerden katil yaratmakla kalmayıp, katillerden de mağdur yaratıyor artık!
Emel Korkmaz, oğlunun canına kastedenin ismini anmadan, "Gezi mağduru olarak kabul edildiğini duyduğumda, beynimden vurulmuşa döndüm. Gezi'de 19 yaşındaki bir çocuğun hayatına kasteden bir adamı mağdur diye kabul ediyorlar, akıl alacak bir şey değil. Ali İsmail'i darp ettiğini ve o son tekmeyi vurduğunu kendisi de itiraf etti. En acı tekmenin onun tarafından vurulduğunu da bütün dünya gördü. Sonra da mağdur kabul edildi. Bu kadar adaletsizlik olmaz” diyor.
Osman Kavala'nın tutuklu, 15 kişinin de tutuksuz yargılandığı Gezi Parkı darbe davasında bu kararı alan mahkeme heyeti, 28 Ocak Salı günü yine Silivri'deki duruşma salonunda yerini alacak. Ama haklarında Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSK) yapılan şikayetten haberdar da olacaklar.
Üç hakim hakkında şikayet
Korkmaz Ailesi avukatı Ayhan Erdoğan, 23 Ocak Perşembe günü İstanbul Çağlayan Adli Yargı Adalet Komi̇syonu Başkanlığı'na HSK'ya iletilmek üzere şikayet dilekçesini verdi. "Üç hakimin görevden alınmasını ve görevi kötüye kullanmaktan haklarında soruşturma açılmasını istedim.” Şikayet başvurusunda bunların rasyonel bir sonucu olarak, "Kasten Yaralama Sonucu Ölüme Neden Olma” suçunun hükümlüsü Mevlüt Saldoğan'ın müdahilliğiyle ilgili kararın da kalkması talebi de hatırlatılıyor.
Avukat Ayhan Erdoğan ile konuşmamız bu davanın Gezi'de demokratik haklarını kullananlara karşı bir "seferberlik” davası olduğunu da tescilledi. Anlaşılan o ki, bu iddianameyi hazırlayan savcı emniyete bir başvuruda bulunup Gezi döneminde rapor alan memurların listesini istemişti. Emniyet müdürlüklerinden gelen isimler hiç araştırılmadan "mağdurlar” olarak o uzun ve garip iddianameye eklendi. Ali İsmail'in katillerinden olan Mevlüt Saldoğan'ın ismi de o listedeydi. Sonra bu listedekilerin ifadeleri alınmaya başlandı. Saldoğan'ın ifadesi de 28 Haziran 2019'da Afyonkarahisar'da Çay Asliye Ceza Mahkemesi tarafından alındı. Ali İsmail'e son tekmeyi vuran ve sadece 3 yıl 2 ay cezaevinde kalan Saldoğan, ortak olduğu cinayet nedeniyle ceza aldığını, mesleki itibarının ve kariyerinin zarar gördüğünü söyleyerek şikayetçi oldu. Tam olarak şu ifadelerle:
"Gezi parkı olayları nedeniyle Eskişehir ilinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın ölümü nedeniyle beni sorumlu tuttular ve ben bu olay nedeniyle 13 yıl ceza aldım, yaklaşık 4 yıl kapalı cezaevinde kaldım. 2016 yılında çıkan KHK ile salıverildim. Bu olayla beraber aile birliğim bozuldu, eşimden ayrıldım. Bu darbe girişimi her kim yaptı ve yönlendirdiyse, hepsinden şikayetçiyim. Davaya katılmak istiyorum. Olay nedeniyle maddi ve manevi zararlarım oldu. Hala zararlarını çekmekteyim, mesleki itibarımı mesleki kariyerimi kaybettim sanıkların cezalandırılmasını istiyorum.”
Türkiye'de örneği yok
İşte Gezi Davası'na bakan mahkeme heyeti de oy birliğiyle "cana kastettiği ve ölüme sebebiyet verdiği” tescilli bir hükümlünün "mağdur” olduğuna kanaat getirdi. Avukat Erdoğan, "Saldoğan böylece cinayet nedeniyle yargılanmış olduğu davada aldığı ceza nedeniyle kendini mağdur ilan etmiş oldu. Türkiye tarihinde bunun gibi bir mağduriyet iddiası da, davaya katılma kararı da yok” diyor. Bu kararın gelecek duruşmada geri alınmasını umut ederek.
Korkmaz Ailesi aslında 24 Aralık'taki duruşmaya da gidecekmiş, ama eşi ameliyat olmuş, stent takılmış. Aile 28 Ocak'taki duruşmada Silivri'de olacak. Emel Korkmaz, "Ne kadar çok olursak o kadar iyi olur. Bu dava da bir an önce beraatlerle kapanır umarım” diyor. O heyet kendisini görsün istiyor: "Mahkeme heyetine olabildiğince yakın bir yerde duracağım ve Ali'nin annesi olarak gözlerinin içine bakacağım”.
Onun sözleriyle bitirelim: "Allah düşmanıma bile böyle acı vermesin. Kaç yıl geçti, hala daha Ali İsmail'in valizini sürükleyerek eve gelişini bekliyorum. Bunun imkansız bir şey olduğunu bilsem de, yine de. Yeğenleri 'Ali Amcam niye öldü?' diye soruyorlar, anlatamıyorum. Çok canım yanıyor. Ali İsmail'in katillerinden hesap soracağız dedik, ama soramadık. Onun da acısını yaşıyorum. Adalet isteyen milyonlarca insan var, ama olmuyor nedense. Bu kararla da bir kez daha yıkıldık. O heyetin bu kararı geri almasını bekiyoruz. İnşallah bir gün adalet yerini bulur”.
Hakimler ve Savcılar Kurulu'na arz olunur.
Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe