Yunan halkı krizin sorumlularını arıyor. Ayrıcalıkları anayasal güvence altında olan armatörler, suçlanan kesimlerin başında geliyor.
Reklam
Yunan armatörler savunmada
04:54
Güçlü bir konumu olan armatörler derneğinin yönetim kurulu üyesi olan Nikolas Vernikos güvertede görünüyor. Yunan armatör kendisini ve meslektaşlarını zora sokan olumsuz imajı ortadan kaldırmak istediğini söylüyor. Her Yunan armatörün pervasız bir gösteriş budalası olmadığının altını çiziyor ve kendini halka yakın biri olarak tanımlıyor.
"Bu klasik bir ahşap yat. Burada rahatlıkla bir başbakanı da ağırlayabilirsiniz bir balıkçıyı da."
Ne var ki, Vernikos gibi armatörlerden bahsedildiğinde bir çok Yunan kendini o kadar da rahat hissetmiyor. Çünkü muazzam zenginliklerine rağmen bu kesim milyarlara varan yasal vergi avantajlarından yararlanıyor ve paralarını yurt dışına aktarıyorlar.
Yunan armatörler savunmada
04:54
This browser does not support the video element.
'Armatörler Yunan ekonomisi için önemli'
Vergi Tahsildarları Birliği hükümete nasıl daha fazla vergi gelirinin boş devlet kasasını doldurulabileceği konusunda danışmanlık yapıyor. Ancak vergi daireleri de armatörlerle arasını bozmak istemiyor.
Vergi Tahsildarlar Birliği Başkan Yardımcısı Trifon Aleksiadis: "Hükümetin vergi planlarını uygulamasını bekliyoruz. Ancak belki armatörlerin daha fazla vergi ödemeleri için bir diyalog başlatmaları gerekecek. Armatörler ekonomi için önemliler, ancak yine de daha fazla vergi ödeyebilirler."
Nikolas Vernikos devletle daha fazla vergi ödeme konusunda pazarlık yapmayı düşünmüyor. Armatörlerin ayrıcalıkları sonuç itibariyle anayasada güvence altına alınmış. Başka hiçbir yerde bu kesim Yunanistan’da olduğu kadar güçlü bir konumda değil.
Ulaştıkları bu durumun ise bir geçmişi var. Armatörler yıllar boyunca pahalı saraylarda adeta krallar gibi yaşadılar. Aristoteles Onasis, milyonlar değerinde serveti olan Yunan armatörlerin profilini en iyi yansıtan isimlerindendi.
Vernikos gibi armatörler bugün daha mütavazı bir biçimde zenginliklerinin tadını çıkartıyorlar. Vernikos, vergi ayrıcalıkları olmadan Yunan bayrağıyla denize açılmayı tahayyül edemediğini söylüyor.
"Gemicilik sektöründeki vergi politikalarında bir şey değiştiğinde bizi şu an finanse eden bankalar, örneğin Deutsche Bank şunu söyleyecektir: Bay Vernikos sizi seviyoruz ve desteklemek istiyoruz. Ancak lütfen başka bir bayrak kullanmaya başlayın, aksi takdirde rekabet kabiliyetinizi kaybedeceksiniz."
Yunanların yeni vergilerle imtihanı
05:11
This browser does not support the video element.
Pire Limanı’nda Vernikos Armatörlük’ün büyük şilepleri faaliyet gösteriyor. Çinliler burada konteyner terminallerinde faaliyetlerini artırdığından beri daha fazla iş alıyorlar. Böylece Vernikos da kazanıyor. Ner var ki gemileri için oldukça düşük bir sabit vergi ödüyor. Önceki hükümetlerin bu konuda bir şeyleri değiştirmeye yönelik bütün çabaları şimdiye dek başarısız olmuş. Vernikos bu yüzden yeni hükümetin tehditvari tutumunu ciddiye almıyor:
"Bunlar popülistler. Yunanistan’ın armatörlerinin genellikle işlerini ülkemizin dışında yürüttüklerini çok iyi biliyorlar."
Armatörler kendilerini sanat hamisi olarak görüyor
Onun gibi armatörler kendilerini sanat hamileri olarak görmeyi tercih ediyorlar. Vernikos, limanın yakınlarında yer alan kendi finanse ettiği bir sanat galerisi ile övünüyor. Şu anda yapım aşamasında olan opera binası da armatörler tarafından finanse edilecek.
Vernikos kendisini haklı görüyor. Devletin iflasın eşiğine gelmesinde, onun gibi armatörler kendilerinin payı olduğunu düşünmüyor. Vernikos aslında paranın çok da önemli olmadığını söylüyor.
"Cebinde yalnızca 5 euro olan biri dahi güzel bir gün geçirebilir. 50 Cent’e tramvaya binip kumsala gidebilir ve güneşli ve keyifli bir gün geçirebilir."
Parada sanat
Euro Bölgesi'nde yeni 10 euroluk banknotlar 23 Eylül'de tedavüle girdi. Çok sayıda Avrupalı sanatçı yeni banknot için fikirler geliştirdi. Ancak bu renkli paralar sadece tasarım olarak kaldı.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Euro’yu yeniden canlandırmak
Beş euroluk banknotların yenilenmesinin ardından 10 euroluk yeni banknotlar da 23 Eylül tarihi itibariyle tedavüle girdi. Peki ya tasarımları? Bir grup Avrupalı sanatçı 28 Avrupa Birliği ülkesinden 18’inde kullanılacak banknot için tasarım fikirleri üretti. Örneğin bu banknot Alman müzisyen ve sanatçı Michael Erbach tarafından eski banknotlardan derlenerek tasarlanmış.
Fotoğraf: Michael Erbach
Köklere geri dönüş
Sanatçıların çoğu Alman. Aralarında başka Avrupa ülkelerinde doğanlar da var. Tasarımlarını “neuro-illuminated.eu’’ adlı sitede paylaşan sanatçılara göre insanın her gün kullandığı bir şey sıkıcı ya da soyut olmak zorunda değil. Avrupa’nın tarım ekonomisinin kökenini konu alan Thomas Haubolds’un tasarımında estetik bilinci ve renkler arka planda duruyor.
Fotoğraf: Thomas Haubold
Cüretkâr yaklaşım
Hamburg kentinden Frederik Jurk çalışmasında Avrupa’nın uzak ülkeleri, Finlandiya ve Kanarya Adaları’nı bir araya getiriyor. Tasarım için iki ülkenin bayraklarında yer alan öğeler kullanılmış. Başlıca hedefi canlı ve çarpıcı renklerden oluşan bir tasarım yapmak olan sanatçı amacına ulaşmış gibi görünüyor.
Fotoğraf: Frederik Jurk
Avrupa örtüsü
Köln’den Thorsten Wolber de 10 euroluk banknotlar için hazırladığı tasarımında Avrupa Birliği’nin bir “patchwork aile” olduğu fikrinden yola çıkıyor. Tasarımcının kendi Avrupa vizyonu da bir nihai devletin oluşması fikrinden değil daha çok Avrupa’yı şekillendirme arzusundan oluşuyor. Litvanya da 2015’te Euro Bölgesi’ne girecek on dokuzuncu ülke olacak.
Fotoğraf: Torsten Wolber
Karanlık çağların dirilişi
Ressam ve grafik tasarımcısı Peter Pichler’in 10 euroluk banknotu da 1933 ve 2013 yılları arasında yaşamış ve Yahudi soykırımı sırasında hayatta kalmayı başarmış Avusturyalı Roman yazarı Ceija Stojka’yı konu ediniyor. Banknotun arka kısmında da bir barış güvercini bulunuyor. Pichler’e göre bu semboller özgürlük, çeşitlilik ve saygıyı temsil ediyor.
Fotoğraf: Peter Pichler
Aynı gökyüzünün altında
İrlanda’da doğan Lorna Egan banknot tasarımında çocuklardan ilham almış. Bu tasarım, bir arada yaşama fikrinin gelecek nesiller tarafından devam ettirilebileceği umudunu taşıyor. Bütün Avrupa’nın birlikte paylaştığı gökyüzü özgürlüğü temsil ediyor.
Fotoğraf: Lorna Egan
Jeanne d’Arc yol gösteriyor
Antje Herzog tasarımında Avrupa’nın 13 önemli kişi ve öğesinden esinlenmiş. Bu öğeler sanat, müzik, edebiyat, felsefe, bilim, araştırma, mimari, siyaset, kadınlar, hayvanlar, ağaçlar ve çiçeklerden oluşuyor. Ön tarafta bulunan Jeanne d’Arc da kadınlar grubunu simgeliyor. Geri kalan öğeler banknotun arka tarafında bulunuyor.
Fotoğraf: Antje Herzog
Anahtar, çeşitlilik
Polonya doğumlu sanatçı Grazyna Ostrowska Henschel, “gücümüz dillerin ve kültürlerin çeşitliliğinden geliyor” diyor ve bunun Avrupa’nın gücünü ve hoşgörünün temelini oluşturduğunu vurguluyor. Tasarımında “on” kelimesinin Avrupa’nın farklı dillerinde nasıl söylendiğini gösteriyor.
Fotoğraf: Grazyna Ostrowska-Henschel
Ekmek ve şarap kültürü
Günlük hayatta paranın dışında yemekten daha önemli ne olabilir ki? Carsten Tiemessen ekmek ve şarabın en kolay yemekler olduğunu ayrıca uzun bir zaman boyunca gelişerek kendine özgü bir kültür oluşturduklarını düşünüyor.
Fotoğraf: Carsten Tiemessen
Solun etkisi
Funny van Dannen’ın kapitalizm hakkındaki şarkısından hareketle Chris Campe 10 euroluk banknotun ortasına sosyalist Karl Marks’ı yerleştirmiş. Tasarımcı “Marks komünist Doğu Almanya’da yüz marklık banknotları bir zamanlar süslemiş olmasaydı, bugün bir paranın üzerine yansıyabilir miydi?” sorusunu soruyor.
Yunanistan uçurumun eşiğinde, armatörlerse bu duruma seyirci kalıyor. Ülkenin şu ana kadar onlardan beklediği yardım ise boşa çıkmış durumda.
Dünya çapındaki deniz ticaretinin yüzde 15’inden fazlasının kontrolü Yunan armatörlerde. Ne var ki ellerindeki 3 bin 760 gemiden yalnızca 862’si vergilendiriliyor. Onlardan da yalnızca toplu bir tonaj vergisi alınıyor. Diğer ülkelerde de benzer bir durum söz konusu olsa da Yunan armatörlerin diğer bütün vergilerden de muaf olmaları Yunanistan’da şaşırtıcı bir tablo yaratıyor.