Yunanistan'da ırkçılık yükselişte
26 Nisan 2013Yunanistan’da Irkçılıkla Mücadele Ağı 154'ün yıllık raporu ülkede yabancı düşmanlığının yükselişte olduğunu doğrulayan veriler içeriyor. Uluslararası Af Örgütü’nden, Yunanistan İnsan Hakları Komisyonu’na ve AIDS’liler Dayanışma Derneği’ne 30 farklı örgütü çatısı altında toplayan Irkçılıkla Mücadele Ağı 154, 2011 yılından itibaren ırkçı saldırılara ilişkin rapor sunmaya başladı. Zira devlet kurumlarının hazırladığı resmî istatistikler güvenilir bulunmuyor. Birliğin 2012 yılına dair raporunda, ırkçılık kaynaklı şiddet olaylarının sayısında, bir önceki yıla göre önemli bir artış olmamasına rağmen şiddetin dozunun artması dikkat çekiyor.
Yunanistan İnsan Hakları Komisyonu’nun Başkanı Kostis Papayoannu, "Faillerin silah kullanmasına, kasıtlı olarak kurbanlarını ağır bir şekilde yaralamasına ve hatta öldürmeyi göze almasına, giderek daha sık rastlıyoruz" dedi.
'Kriz sorunu vahimleştirdi'
Aynı zamanda tarihçi ve yazar olan Papayoannu, ülkede ırkçılığın sistematikleştiği yani devlet yapılarına da yansıdığı uyarısında bulunuyor. Papayoannu'ya göre, polis ve adli makamlar, zanlıların peşine düşmek konusunda zayıf, hatta isteksiz. 47 yaşındaki insan hakları savunucusu, göçmenlere karşı şiddetin daha önce de Yunanistan’da mevcut olduğunu ancak son yıllarda giderek derinleşen ekonomik krizin, sorunu vahimleştirdiğini kaydediyor.
Kriz nedeni ile toplumda korku, güvensizlik ve endişe duygularının yaygınlaştığına dikkat çeken Atinalı yazar, bunun günlük hayatta şiddete tepki verme eşiğinin de düşmesine neden olduğu uyarısında bulunuyor. Papaionnau, "Bu iş bazen o kadar ileri gidebiliyor ki, komşusuna ya da kiracısına kızanlar, aşırı sağcı çeteleri çağırıp dövdürtmekle tehdit ediyor. Böyle bir şey, kesinlikle kabul edilemez. Bu tarz tehditlerde bulunanlar bunun hukukî sonuçlarını hesaba katmak zorundadır" diye konuşuyor.
Atina'daki Birleşik Afganlar Derneği’nin Başkanı Rıza Gulami de yabancı düşmanı saldırıların giderek artmasından ve iltica hukukunu sertleştiren 2010 yılındaki yasal düzenlemeden şikâyet ediyor. Kendisi de Atina’da mülteci olarak yaşayan Gulami, artık Afganların Yunanistan’da yasal sığınma başvurusunda bulunmasının neredeyse olanaksız hale geldiğini belirtiyor. Gulami, ülkeye yeni gelen Afganların, yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdiğini, geceyi sokaklarda yatarak geçirmekten başka çarelerinin kalmadığını vurguluyor. Bu da saldırılara hedef olma tehlikesini artırıyor.
Yunan kurumlarına yönelik suçlamalar
Son dönemde hemen her gün bir saldırı haberi geldiğini belirten Gulami, iki ay önce Atina’nın merkezindeki Attiki Meydanı’nda bir gecede üç ailenin saldırıya uğradığını, Afganların artık dışarı çıkmaya korktuğunu belirtiyor. Gulami, "Yeni gelen Afganlara ilk söylediğimiz şey, dikkat etmeleri ve karanlık bastırdıktan sonra bazı semtlere gitmekten kaçınmaları gerektiği" diye konuşuyor.
Mülteci örgütlerinin dikkat çektiği bir başka nokta, ırkçı saldırıların çoğunun, ne polise ne de devlet hastanelerine bildirildiği. Sebebi ise çoğu Yunanistan'da kaçak olarak yaşayan mağdurların sınır dışı edilmekten korkması.
Polisi mağdurlara suçlu muamelesi yapmakla suçlayan insan hakları savunucuları, ırkçı saldırı mağdurları için oturma izni talep ediyor. Yunanistan Müslümanlar Derneği'nin Mısır kökenli başkanı Naim El Handur ise Yunan kurumlarına yönelik suçlamalarda bir adım daha öteye gidiyor ve ırkçı saldırıların örtbas edildiğini savunuyor. El Handur, ağır yaralama vakaları dâhil şimdiye kadar ırkçı saldırılardan hiçbirinin faillerinin bulunmadığını, mağdurların hastalık sigortaları olmadığı için perişan olduklarını belirtiyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Jannis Papadimitriou / Başak Demir
Editör: Beklan Kulaksızoğlu