Yunanistan'da tansiyon yükseliyor
28 Mart 2016Büfeci Fanis gazete manşetlerine göz atıyor: Brüksel'deki saldırılar, Ege'deki mülteci dramı, ve tabii ki ekonomik kriz….Şu günlerde Yunan kamuoyunu en çok mülteci krizi ilgilendiriyor. Büfesi mahallenin haber borsası sayıldığından, Fanis de hem dinliyor, hem de anlatıyor. “Mahalleli mültecilere büyük anlayış gösteriyor ve Suriye'de olanları dehşetle karşılıyor. Ama kimse yakınında mültecilerin oturmasını istemiyor. O da ayrı hikaye” diyor.
Fanis mülteciler hakkında ne düşünüyor? “Bazı şeyleri birbirinden ayırmak lazım” diyor ve Hristiyan Suriyelilerin Yunanistan'a sempati beslediklerini ve birçok Yunanlının 1920'lerdeki savaşta Türklere yenildikten sonra Suriye'ye iltica ettiğini hatırlatıyor. Büfeci sözlerini şöyle sürdürüyor: “Biliyorum, Suriyelilerin büyük bölümü Yunanistan'da kalmayıp Kuzey Avrupa'ya gitmek istiyor. Ama burada kalsalar, benim için fark etmez. Avrupa'nın kuzeyinde yaşayabilirler mi, bilemem. Çünkü arada büyük kültürel farklılıklar var.”
50 bin mülteci sınırda bekliyor
Kalmak mı, gitmek mi? Uzun süre Türkiye'den Yunanistan'a geçtikten sonra Orta Avrupa yönünde yoluna devam etmek isteyen mültecilerin kullandığı Balkan rotasının kapanmasından sonra bu soru önem kazandı. AB ile Türkiye arasında imzalanan geri kabul anlaşması pürüzsüz şekilde uygulanabilse bile, anlaşma tarihinden önce Yunanistan'a gelen 50 bin dolayındaki mülteci bu uygulamadan yararlanamayacak. Atina yönetimi bu duruma razı olmuşa benziyor. Kabul merkezlerinin ve mültecilerin iaşesinin yeniden düzenlenmesi buna işaret ediyor. Adalardan sonra anakarada da kampların sayısı arttırılacak. Bu uygulamadan herkes memnun değil. Kuzeydeki Doilana'da 210 mültecilik konvoyun önü kesilmiş ve protestocular köylerinin çoktan dolduğunu ve İdomeni ya da Pire limanındaki gibi mültecilere çadır kentler kurulmasını istemediklerini söylemişler ve mülteciler 24 saat sonra batıdaki Giannista'ya nakledilmişti.
22 yıldır Pire'de inşaat işçiliği yapan Mısır asıllı Eloni Mohamad boş zamanlarında çadırların bulunduğu kampa giderek elinden geldiğince mültecilere yardımcı olmaya çalışıyor. Buraya gelen tek gönüllü yardımcının kendisi olmadığını söyleyen Mohamad vakit buldukça kampa gelip tercümanlık yaptığını ve mültecilerle resmi makamlar arasındaki işlemlere baktığını anlatıyor.
STÖ'lerin isyanı
Mültecilere yardım edilmesi gerekiyor ama hem kaynaklar sınırlı, hem de tıka basa dolu olan kamplardaki huzursuzluk büyüyor. Yunan kamuoyu, protesto eylemleriyle sınırların açılmasını talep eden mültecilerin düzenledikleri gösterilere tepki gösteriyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne bağlı yardım ekipleri geçen hafta ‘güvenlik nedenlerinden ötürü' İdomeni'den ayrılacağını duyurdu. Sınır tanımayan Tabipler Örgütü de yardım çalışmalarına ara verdi. Hafta sonlarına doğru yardım çalışmaları yeniden başladı.
Pire limanındaki mültecilerle öncelikle Kızılhaç ekipleri ilgileniyor. Yardım koordinatörü Fotopoulu, ‘2015 yılının mayıs ayından beri yardım çalışmalarına katıldıklarını ve Pire'de öncelikle gönüllü hekim ve hastabakıcılara ihtiyaç olduğunu' anlatıyor. Küçük çocuklar için, öğleden önce oynayabilecekleri bir de çocuk bahçesi hazırlanmış. Kızılhaç bu kamptaki mültecilere her gün battaniye, su, kuru yiyecek ve farklı dillerde hazırlanmış enformasyon malzemesi dağıtıyor.
© Deutsche Welle Türçe
Janis Papadimitriou