Ayasofya'da Kadir Gecesi Özel Programı düzenlenmesi ve sabah ezanı okunmasına Yunanistan tepki gösterdi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı bunun, 'kabul edilemez bir provokasyon' olduğu açıklaması yaptı.
Reklam
Ayasofya'da dün Kadir Gecesi nedeniyle özel bir etkinlik düzenlenmesine Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sert tepki gösterdi. Bakanlığın yazılı olarak yayımlanan mesajında, "Ayasofya'da Diyanet İşleri Başkanı'nın da mevcudiyetinde Kuran okunması, ibadet yapılması ve bunun televizyonda yayınlanmasını kınıyoruz" ifadeleri yer aldı. Açıklamada, 'Ayasofya'nın UNESCO'nın Kültür Mirası listesinde yer alan bir kültür varlığı olduğu, bu mekanı camiye çevirme girişimlerinin uluslararası toplumu rencide ettiği' belirtildi.
Mesajda ayrıca, "Dünyadaki bütün Hristiyanların dini duygularına ve bu kültürel mirası yüceltenlere yönelik açık, kabul edilemez bir provokasyon söz konusu. Böyle bir dönemde dinlerarası diyaloğun zayıflatılmak yerine teşvik edilmesi gerekir" dendi.
Yunan Dışişleri Bakanlığı, "Türkiye'yi modern, demokratik bir ülke olduğunu gösterir şekilde davranmaya, Ayasofya'nın ekümenik karakterini korumaya ve bu evrensel yapının gelenekselliğine saygı duymaya çağırıyoruz" dedi. Bakanlık, uluslararası toplumu Türkiye'ye tepki göstermeye çağırdı.
Diyanet'in Twitter sayfasından yayınlandı
Ayasofya'da dün gece Kadir Gecesi Özel Programı düzenlenmişti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de katıldığı etkinliğin ardından bu sabah saatlerinde de sabah ezanı okundu. Program TRT Diyanet'ten canlı yayınlanırken, Ayasofya'dan okunan sabah ezanı da Diyanet'in Twitter hesabından paylaşıldı.
Bizans İmparatorluğu'nun İstanbul'da inşa ettiği en büyük kilise olma özelliği taşıyan Ayasofya, Ortodoks Hristiyanlar için tarihi açıdan özel bir öneme sahip. 537 yılında inşası tamamlanan Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinin ardından camiye dönüştürülmüş, Cumhuriyet döneminde ise müzeye çevrilerek ziyarete açılmıştı. Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılacağı tartışmalarının zaman zaman Türkiye gündeminde yer bulması, Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğe yol açıyor.
Hep tartışmaların odağında: Ayasofya
Ayasofya, "İstanbul'un Tarihi Alanları” başlığı altında 1985 yılından bu yana Dünya Mirası listesinde. İşte yüz yıllardır siyasi tartışmaların odağında olan Ayasofya'nın kısa bir tarihi.
Fotoğraf: picture-alliance/Marius Becker
Ayasofya, 916 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u almasıyla camiye çevrildi. 481 yıl cami olarak kaldı ve taşıdığı sembolik ve ideolojik değerler nedeniyle siyasi kavgaların ortasında yer aldı. İşte yüz yıllardır tartışmaların odağında olan Ayasofya'nın kısa bir tarihi.
Fotoğraf: picture-alliance/Marius Becker
Mimari dönüm noktası
Roma İmparatoru I. Jüstinyen 532 yılında İstanbul’a huşu veren bir kilise yapılmasını ister. “Adem’den beri olmayan ve bir daha yapılamayacak olan” bir kilisedir bu. Yaklaşık 10 bin işçi kilisenin inşaat çalışmalarında yer alır. Boğaziçi bazilikası bin yıl boyunca Hıristiyan âleminin en büyük kilisesi olarak kalır.
Fotoğraf: imago/blickwinkel
Bizans’ın taç giyme kilisesi
I. Jüstinyen'in Ayasofya’nın yapımı için 150 ton altın harcadığı rivayet edilir. Yapı daha sonra bazı düzeltmeler gerektirir. Son derece geniş olan kubbe deprem sırasında zarar görür. ‘Kutsal Bilgelik’ anlamına gelen Ayasofya, Roma imparatorluğunun resmi kilisesi olarak kullanılmaya başlanır. 7’nci yüzyıldan itibaren neredeyse tüm Bizans imparatorları burada taç giyer.
Fotoğraf: Getty Images
Kilisenin camiye dönüşümü
1453’te İstanbul Bizans egemenliğinden çıkar. Şehrin fethinden sonra Osmanlı imparatoru Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı camiye çevirir. Haçların yerine hilaller konur, çanlar ve sunaklar kaldırılır, mozaik ve fresklerin üzeri boyanır. İlk minarenin eklenmesiyle artık Ayasofya bir camidir.
Fotoğraf: public domain
Caminin müzeye dönüşümü
Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında Ayasofya’yı müzeye çevirir. Restorasyon çalışmaları sırasında eski Bizans mozaikleri tekrar gün ışığına çıkar. Bu süreçte İslami figürler tahrip edilmemek için bakıma alınır.
Fotoğraf: AP
Hıristiyanlıkla İslamiyet’in eşitliği
Ayasofya’nın öyküsü her yerde görülebilir. Hz. Muhammed (sol) ve Allah (sağ) yazılarının arkasında Meryem’in ana kucağında Hz. İsa görülüyor. Aynı zamanda büyük kubbenin üzerinde 40 pencere bulunuyor. Bu pencereler kubbede çatlak oluşumunu önlemek ve ışığın içeri girmesini sağlamak için yapılmış.
Fotoğraf: Bulent Kilic/AFP/Getty Images
Bizans simgeleri
Ayasofya’daki en görkemli mozaik, güney galerisinin duvarına işlenmiş olan 14’üncü yüzyıl sanat eseri. Tamamen restore edilmese de yüzleri açıkça ayırt edilebiliyor. Ortada Hz. İsa, solda Meryem ve sağda 12 havariden biri olan Yuhanna.
Fotoğraf: STR/AFP/Getty Images
Yüksek sembolik değer
Ayasofya’nın önünde aynı zamanda Mavi Camii (sağdaki) olarak da bilinen Sultanahmet Camii yer alıyor. Osmanlı imparatorluğu tarafından İstanbul’un fethinin sembolü olarak Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesini savunanlar hep oldu. Onlara göre bu İslam mirası muhafaza edilmeli.
Fotoğraf: picture-alliance/Arco
Ortodoks Hıristiyanlarının talepleri
Rum Ortodoks Patrikhanesi Patriği I. Bartholomeos uzun yıllardır Ayasofya'da Hıristiyan ayinleri ve ibadetleri yapılması için izin verilmesini talep ediyor. I. Bartholomeos “Ayasofya kökenine bakıldığında Hıristiyan ibadeti için inşa edildi” diyor.
Fotoğraf: picture-alliance/dpa
Henüz karar yok
Ayasofya'nın daha önce de camiye dönüştürülmesi için kanun teklifleri verilmiş, ancak bu talepler TBMM'de reddedilmişti. UNESCO, Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinden kaygılı. Ayasofya 1985 yılından beri Dünya Mirasları Listesi'nde yer alıyor.
Fotoğraf: picture-alliance/Marius Becker
10 fotoğraf1 | 10
Ayasofya Müzesi'nin Hünkar Kasrı bölümü ise 1991 yılında ibadete açılmıştı.