"2020 yılına kadar turizm sektörü Yunanistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasına 500 milyar euronun da üzerinde katkı sağlayacak ve 220 bin kişiye yeni istihdam alanı yaratacak." Bu iddialı sözler Yunanistan Turizm İşletmeleri Birliği Başkanı Andreas Andreadis’e ait. Ne de olsa, acı reçetelerle dolu kriz yılı 2011’de ülkeye gelen yabancı turistlerin sayısı ve turizm hasılatı yüzde 10 oranında artış gösterdi. Ancak yerli turistlerin sayısı ise yaklaşık yüzde 20 oranında azaldı. Çünkü birçok Yunan ya ülkesindeki otel fiyatlarını yüksek buluyor ya da ülkedeki resesyon nedeniyle tatil yapmaktan vazgeçmiş..

Turizm, Yunanistan'ı krizden çıkarır mı?

Son 8 aydır Turizm İşletmeleri Birliği Başkanlığını yürüten Andreadis’in emin olduğu bir şey var. O da Yunan hükümeti gerekeli koşulları sağladığı takdirde turizmin, Yunan ekonomisinin lokomotifi olacağı.

Aynı zamanda Selanik'te bir otel işleten Andreadis’in Yunan hükümetinden talepleri şöyle: “Öncelikle vergilerin düşürülmesi gerekiyor. Çünkü bir akşam yemeğinin KDV'si İspanya’da yüzde 8, Kıbrıs’ta da yüzde 5 iken Yunanistan’da yüzde 23 olmamalı. Bununla birlikte devlet önemli reformların hayata geçirilmesinde geç kalmış durumda. Çünkü turizm piyasasındaki yatırımcının, hukuki konularda net ve açık yanıtlara ihtiyacı var. Oysa günümüzde bunun bir teminatı verilmiyor. Bunun dışında hizmet sektöründeki iş piyasasının daha esnek hale getirilmesi de gerekiyor.”

Andreadis’e göre Yunanistan işçilik maliyetinde rakipleri Bulgaristan ve Türkiye ile yarışacak durumda değil. Andreadis, ülkede dengeli gelir dağılımına ihtiyaç olduğunu da düşünüyor. Birçok turist, yaz sezonunda neden Yunanistan’ın Paros Adası’nda konaklamanın, İtalya’nın sevilen Toskana bölgesindekinden daha yüksek olduğunu anlamakta zorlanıyor. Andreadis, bunu şöyle açıklıyor: “Çünkü Toskana’da sezon 12 ay sürerken, Paros’a sadece iki ay turist geliyor. Paros’taki otellerin masraflarını çıkarmaları için sadece 2 ayları kalıyor. Ama bu böyle olmaz tabii. Tam da bu konuda devlet devreye girebilir. Sübvansiyonları kaldırıp kurumlar vergisini düşürebilir. Yatırım yerine yatırım getirisini vergilendirirse, sağlıklı rekabeti teşvik etmiş olur.”

Rodoslu turizmcilerin gözü Türk tatilcilerde

Girit Adası'ndaki bir grup otel işletmecisi de bütün yıl boyunca turizmin teşviki için yeni bir konsept hazırladı. Amaç adadaki ılıman havanın daha iyi değerlendirilip turistleri kış mevsiminde de adaya çekmek. Kimi işletmeci, bu yatırımlar için nereden tasarruf edeceğini şaşıran hükümetten vergi indirimi gibi teşvikler beklerken kimi de kendi gücüyle ayakta kalmaya çalışıyor. Tıpkı kendi pazarını kendileri belirlemeye çalışan Rodos Adası’ndaki oteller gibi. Adadaki lüks bir tesisin müdürlüğünü yapan Giorgos Matsigos, yürüttükleri seyahat diplomasisini şöyle örnekliyor: “İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlikleri duyduğumuzda, İsrail’deki turizm işletmeleri ve acenteleri ile iletişime geçmeye başladık. Bu sayede çok sayıda İsrailliyi ağırladık. Ayrıca geçtiğimiz yaz adaya gelen Rus turistlerin sayısı da rekor düzeye ulaştı. Şimdi de Türkiye pazarına açılmak istiyoruz. İstanbul Turizm Fuarı’nda Türk tatilcileri Rodos’a kazandırmaya çalışacağız.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jannis Papadimitriou / Çeviren: Başak Demir

Editör: Ahmet Günaltay