1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zaman davasında karar açıklandı

6 Temmuz 2018

Kapatılan Zaman gazetesi yazarları Ali Bulaç, Şahin Alpay, Ahmet Turan Alkan ve Mümtazer Türköne "örgüt üyeliğinden" hapis cezasına çarptırıldı. Davadaki sanıkların tamamı "darbe girişimi" suçlamasından beraat etti.

Türkei Zeitung Zaman Protest
Fotoğraf: picture-alliance/abaca/Depo Photos

15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından açılan Zaman gazetesi yazarlarının yargılandığı davada karar açıklandı. Tutuklu gazetecilere hukuki destek veren ve davalarını takip eden Platform 24'ün (P24) aktardığına göre, Zaman gazetesinin eski yazarlarından Ali Bulaç ve Şahin Alpay "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 8 yıl 9 ay, Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal ise yine aynı suçtan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 

Alpay ve Bulaç geçtiğimiz aylarda tahliye olmuştu. Mahkeme Bulaç ve Alpay hakkında yeniden tutukluluk istemedi. Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal'ın tutukluluk hali ise devam edecek. 

Tutuklu yargılanan Zaman gazetesi yazarlarından Ahmet Turan Alkan da 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı ancak tahliye edilmesine karar verildi. 

Yazarlardan İhsan Dağı, Lalezar Sarıibrahimoğlu (Lale Kemal) hakkında beraat kararı verildi. Davada daha önce tahliye edilen yazarlar Orhan Cengiz ve Mehmet Özdemir de beraat etti. Ayrıca davada yargılanan tüm gazeteciler "anayasal düzeni devirmeye teşebbüs" suçlamasından beraat etti.

Şahin AlpayFotoğraf: DHA Doğan Haber Ajansı

Zaman gazetesi Gülen yapılanmasının yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılmıştı. Davayla ilgili iddianamede, Gülen yapılanmasının strateji gereği 2013 yılına kadar devlete ve hükümete karşı gizli ve derinden bir mücadele yürüttüğü, 2013 sonrasında ise açıktan saldırıya geçtiği belirtiliyor. Gülen yapılanmasının, basın ve ifade özgürlüğü sınırlarını aşarak devlet sırlarını ifşa ettiği, algı oluşturarak meşru hükümetleri çalışamaz hâle getirmeyi hedeflediği kaydedilen iddianamede, bunu yapabilmek için de medya gücünü kullandığı, şüphelilerin de haber ve yazılarıyla bu durumu bilerek hareket ettiği öne sürülüyor.

DW/GY,ÖA

© Deutsche Welle Türkçe

Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik