Zeytinliklerin madenciliğe açılmasına onay
20 Temmuz 2025
Ne köylülerin başlattığı nöbet ve açlık grevi ne çevre örgütleri ve baroların çağrısı ne de muhalefet partilerinin direnci zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören kanun teklifinden geri adım attırdı.
"Siz 'yaptırmam' deyince biz de tabii 'yapacağız' diyoruz. Siz 'geçirmeyeceğiz' deyince biz de geçirmek için gayret gösteriyoruz."
TBMM Sanayi Komisyonu Başkanı AKP'li Mustafa Varank'ın tepki toplayan bu sözlerinden birkaç gün sonra AKP tarafından TBMM'ye sunulan "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" hem Meclis'te hem de dışarıda süren protestolar eşliğinde Genel Kurul'da 255 oyla kabul edildi. Görüşmeler sürerken Ankara'da sağanak altında TBMM önünde oturma eylemi yapan köylüler, "Bu yasa ölüm fermanımızdır" diyerek açlık grevine başladı. Muhalefet kürsü işgal etti, "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganı attı.
Yeni yasaya göre zeytinlik alanlar "taşınabilir" denilerek maden şirketlerine açıldı.
Teklif yaklaşık iki aydır kamuoyunun gündemindeydi. CHP düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladı.
11. maddede ne değişti?
Torba yasanın en tartışmalı bölümü olan 11. madde, TBMM Genel Kurulu'nda AKP'nin sunduğu önergeyle değiştirildi. Düzenlemeye göre madencilik faaliyeti yürütülecek alanlardaki zeytin ağaçları taşınabilecek. Ancak önergeyle, taşınan ve taşınamayan zeytin ağaçlarının en az iki katı kadar zeytin ağacının başka bir alanda yeniden dikilmesi zorunlu hale getirildi. Teklifin ilk halinde şirketlere faaliyet yürütülecek alan ile eş değer büyüklükte zeytin sahası tesis etme zorunluluğu getirilmişti.
Ayrıca zeytinliği kamulaştırılan yurttaşlara ait arazilerin yerine tahsis edilecek Hazine taşınmazları, Harçlar Kanunu'na göre belirlenen değerin yüzde biri üzerinden 20 yıllığına doğrudan kiralanabilecek. Kiracıların bakım yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda kira süresi onar yıllık periyotlarla uzatılabilecek.
Madencilik faaliyetlerine ise yalnızca başka bir yerde yürütülmesi mümkün olmayan durumlarda ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın kamu yararı kararıyla izin verilecek.
Yasa başka neler getiriyor?
Yasa teklifi sadece zeytinliklerle sınırlı kalmadı. Madencilik ve enerji politikalarında köklü değişiklikler içeren düzenlemeler de yasalaştı:
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinde kamu kurumlarına verilen görüş bildirme süresi üç ayla sınırlandırıldı. Bu süre içinde yanıt verilmeyen projeler otomatik olarak "izin verilmiş" sayılacak. Ayrıca, ÇED süreci diğer izinlerle eş zamanlı yürütülecek. Bu düzenlemenin çevresel etkilerin yeterince incelenmeden projelere hızla onay verilmesine neden olabileceği belirtiliyor.
Ruhsat sahiplerinden çevreye uyum amacıyla artık "rehabilitasyon bedeli" de alınacak. Bu bedel, ruhsat bedeli kadar olacak ve yalnızca rehabilitasyon için kullanılacak. Fon haczedilemeyecek, devredilemeyecek ya da temlik edilemeyecek. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen şirketlerin faaliyetleri durdurulabilecek.
Stratejik veya kritik madenlerin bulunduğu bölgelerde acele kamulaştırma yapılabilecek. Ayrıca Cumhurbaşkanı, bu madenlerin üretiminin yüzde 10'una kadar kısmının stoklanmasını zorunlu kılabilecek. Bu madenlerin hangileri olduğuna Milli Savunma ile Sanayi ve Ticaret Bakanlıklarının görüşleri doğrultusunda karar verilecek.
Kamu kurumları arasında görüş ayrılığı yaşanması durumunda nihai kararı Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığındaki ve ilgili bakanlardan oluşan bir kurul verecek. Bu kurul, projeleri "üstün kamu yararı" gerekçesiyle onaylayabilecek.
Devlet ormanlarında yürütülecek madencilik faaliyetleri için Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne (MAPEG) bedelsiz izin verilecek. Orman izni alınan alanlarda ÇED sürecinde ayrıca görüş alınmasına gerek kalmayacak. İzin süresi boyunca bu alanlardaki yetki MAPEG'e geçecek.
Arama ruhsatı alacak yatırımcılara mali ve teknik yeterlilik şartı getirildi. Teminat şartının yerine getirilmemesi veya üretim yapılmaması durumunda ruhsatlar iptal edilebilecek.
Rüzgar ve güneş enerjisine dayalı projelerin izin süreçleri sadeleştirilecek. Kuş göç yolları dışında kalan projeler için ornitolojik gözlem zorunluluğu kaldırılacak. Bu tür yatırımlar için geçerli kira ve irtifak hakkı indirimleri beş yıl süreyle uzatılacak.
Meclis'te tansiyon yükseldi
Kanun teklifinin görüşmeleri Meclis'te sert tartışmalara sahne oldu. Yasa görüşmeleri sırasında CHP ve DEM Parti milletvekilleri kürsü işgaliyle teklifi protesto etti. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı'nın kürsüyü işgal etmesiyle başlayan protestoya diğer vekiller de katıldı. Vekiller, "Havama, suyuma, toprağıma dokunma" sloganları attı. Protestolar nedeniyle TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl oturuma ara verdi.
Teklifinin oylanmasından önce söz alan muhalefet grup başkanvekilleri, AKP milletvekillerinin konuşmalarını engelleme çabalarına karşın teklife tepkilerini dile getirdi. Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Enerjimizi çıkartmayalım demiyoruz ama şirketlerin devleti yönettiğini görüyoruz" dedi.
İYİ Parti'den Buğra Kavuncu, iktidar grubunun hiçbir sosyal yasa teklifinde bu kadar kalabalık olmadığını vurgulayarak, "Bu maden yasasının 11. maddesinde iki firmayı savunmadaki bu ateşiniz gözlerimizi yaşartıyor" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise yasanın birkaç termik santral patronunun talebiyle hazırlandığını savunarak kamu yararı değil, sermayenin yararının gözetildiğini vurguladı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da Meclis'teki kalabalığa dikkat çekerek, "En son bütçede bu kadar toplandınız. Sekiz ay sonra yine tam kadro buradasınız, ama bu kez iki şirket için" dedi. Başarır, Meclis önünde açlık grevi yapan kadın çiftçilerin fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını da hatırlattı.
Sahada direniş sürüyor
Zeytinliklerin madenciliğe açılmasına karşı tepkiler yalnızca Meclis'le sınırlı kalmadı. Kanun teklifinin görüşüldüğü günlerde Akbelen ve İkizköy köylüleri TBMM önünde önce nöbete sonrasında açlık grevine başladı."Zeytin ağaçları taşınamaz" diyen yurttaşlar teklifin geri çekilmesini talep etti.
Öte yandan Türkiye'nin farklı kentlerinde çevre örgütleri ve yurttaşlar eylemler düzenledi. Artvin'de Yeşil Artvin Derneği'nin çağrısıyla bir grup yurttaş oturma eylemi başlattı. Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, "Anayasa ve yasalarla koruma altına alınmış tüm alanlarımızı maden ve enerji şirketlerine adrese teslim etmeyi amaçlayan, adı bile olmayan bu torba yasa teklifi, doğayı ve hukuku katletmektedir" dedi.
Teklifin yasalaşmasıyla Cerattepe'de yıllardır bekletilen açık kazı çalışmasının önünün açılacağını dile getiren Karahan, "Bu sadece Artvin'in değil, tüm ülkemizin sonu olur" ifadelerini kullandı.
Türkiye Barolar Birliği Kent ve Çevre Hukuku Komisyonu Üyesi Avukat Reşat Murat Genç de teklifin yalnızca zeytinlikler değil, tüm ÇED sürecini dönüştüren ve çevre koruma mekanizmalarını zayıflatan bir içerikte olduğunu belirterek, ülkenin dört bir yanından yükselen itirazlara dikkat çekti.