Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'ndeki duruşmada "susma hakkını" kullanan Zschäpe'nin annesi 61 yaşındaki Annerose Zschäpe, duruşma salonunda 3 dakika kaldıktan sonra ayrıldı.

Mahkemeye ifade veren Zschäpe'nin kuzeni Stefan A., Jena kentinde Zschäpe ile geçirdikleri gençlik dönemiyle ilgili "Biz sağ görüşe sahiptik. Devlete, yabancılara, sol görüşlü kişilere ve her şeye karşıydık" dedi.

'Zschäpe iyi bir insan'

Bir süre sonra kendisinin Uwe Mundlos, Uwe Bönhardt ve Beate Zschaepe üçlüsü ile bağlantısının koptuğunu belirten Stefan A, "Uwe Mundlos benim yaşam tarzımı beğenmiyordu. Ben içki içen ve parti yapan biriydim. Beni sosyal olmayan biri olarak tanımlıyordu" diye konuştu.

Zschäpe'nin iyi bir insan olduğunu savunan Stafan A., "Zschäpe'de sağ görüşlü birisiydi ama Mundlos ve Bönhardt kadar aşırı değil. O da yabancılara ve devlete karşıydı ama afiş hazırlayıp şiir yazacak kadar değil" ifadelerini kullandı.

Beate Zschäpe'nin anne ve babasıyla anlaşamadığı ve iletişiminin zayıf olduğu, bu nedenle çocukluğunu büyükanne ve büyükbabasının yanında geçirdiği öğrenildi.

7 yılda 10 cinayet

Aşırı sağcılar Uwe Böhnhard, Uwe Mundlos ve Beate Zschäpe tarafından kurulduğu düşünülen terör örgütü NSU üyelerinin 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürdüğü, 2 bombalı saldırı ve çok sayıda soygun gerçekleştirdiği iddia ediliyor.

Terör örgütü NSU üyeleri Böhnhard ve Mundlos bir banka soygunu sonrasında polisin takibinden kurtulmak için saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, zanlıların intihar ettikleri öne sürülmüştü. Aynı gün Zwickau kentinde NSU'nun üçüncü üyesi Beate Zschäpe tarafından havaya uçurulan hücre evinde bulunan belgelerde, terör örgütü hücresi ve eylemleri gün yüzüne çıkarılmıştı.

Üç kişilik NSU terör hücresinin hayattaki tek üyesi olan davanın tek sanığı Beate Zschäpe, yakalandığı günden bu yana "susma hakkını" kullanıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/AFP/dpa/A.A/NH/HS