Bilişim dünyasında kısa zamanda bir fenomene dönüşen sosyal paylaşım sitesi Facebook, aynı zamanda kurucusu Mark Zuckerberg'ün bir "deha mı" yoksa "fikir hırsızı mı" olduğu noktasında da uzun süre tartışıldı.

Bu şaibeli durum, Mark Zuckerberg'ün Facebook'u hayata geçirme serüvenini konu alan David Fincher imzalı "The Network - Sosyal Ağ" adlı filmin de eksenini oluşturmuştu.

'Facebook'u ben buldum!'

Tüm bu soru işaretlerinin doğmasına sebep olan, Zuckerberg aleyhine Paul Ceglia'nın 2011'de açtığı davası son duruşmada ilginç gelişmelere sahne oldu.

Ceglia, dava sebebi olan iddiasında 2003 yılında TheFacebook.com adında bir iletişim portalının tasarımı için anlaşma yaptıkları, ve bu anlaşma uyarınca site online olduğu andan itibaren hisselerin yüzde 50'sine sahip olacağı maddesinin çiğnendiğini belirtmişti. Dahası, portal tasarımı tamamlanana dek her gün kendisine yüzde 1 hisse verileceğine ilişkin madde ve bu maddeye göre de hisse payının yüzde 84 olması gerektiğini savunmuştu.

Ceglia, verdiği bir çok röportajda bununla da kalmayıp, Facebook'un tamamen kendisine ait bir fikir olduğu, maddi ve manevi her anlamda mağduriyet yaşadığına ilişkin demeçler vermişti.

Paul Ceglia'nın, mahkemeye sunduğu delillerin omurgasını ise Zuckerberg'le aralarında geçen e-mail yazışmaları oluşturuyordu.

Zuckerberg'den karşı atak

İşte tam da bu noktada, Mark Zuckerberg beklenmedik bir "teknik" karşı atağa geçerek, Harvard Üniversitesi'nin sunucularına erişip, mahkemeye fotokopileri sunulan asıl yazışmaları elde etti.

Zuckerberg'ün avukatının mahkemeye sunduğu orijinal yazışmalar, Ceglia'nın avukatının kopyalarıyla karşılaştırıldığında e-mail'lerde ciddi tahrifat yapıldığı meydana çıktı.

Yüksek Mahkeme'ye yolladığı mektupta "Ceglia'nın iddiaları ve sunduğu belgelerin tamamı sahte ve yalandır" ifadesini kullanan Facebook avukatları bununla da kalmadı. Tam iki kez avukat değiştiren Ceglia'nın, kazanacağından emin olduğu bu dava uğruna iflasın eşiğine geldiği şu dönemde, Zuckerberg ikinci bir darbe daha indirdi. Facebook avukatlarının talepleri doğrultusunda Paul Ceglia, tam 76 bin dolar para cezasına çarptırıldı.

Yüksek Mahkeme bir önceki duruşmada Ceglia'dan kullandığı tüm e-mail hesaplarının adres ve şifrelerini istemiş, fakat bu talep bir türlü yerine gelmemişti. Bunun üzerine, delilleri geciktirerek mahkeme sürecini uzatmak suçuyla Ceglia 5 bin dolar para cezasına çarptırılmıştı.

Bu 2 yıllık hukuk sürecinin sonunda Paul Ceglia davayı açtığına açacağına pişman hale geldiği gibi, avukatlara ödediği yüksek vekalet ücretleri ve mahkemenin kestiği cezalar neticesinde kelimenin tam anlamıyla sıfırı tüketti.

© Deutsche Welle Türkçe

AP/DW, BA/MÇ